Arıx Ağıdı’nın Hikâyesi

Türküler, toplumların hafızasıdır. Acılarımızın, sevinçlerimizin, sevdamızın, yaslarımızın kısacası tüm insani duygularımızın sözcüsüdür. Türküler kendimizi ifade etmekte kullandığımız en önemli araçtır. Yeri gelir bir sevdanın bülbülü olur, yeri gelir bir acının ağıdı olur. Bazen dağda bayırda özgürlüğün meşalesi olur, bazen haksızlığa karşı büyük bir silah olur. Yani bizi en güzel anlatan araç olur.

Türküler, bizleri anlatırken tek dil kullanmaz. Zaten türkülerin dili de olmaz. Buna ihtiyaç duymaz. Çünkü türküler kulağa değil gönüllere hitap eder. Hepimiz biliriz ki gönüllere hitap edenin dil gibi kulak gibi araçlara ihtiyacı olmaz. Bu yüzdendir ki türkülerin dili olmaz. Türkçe de olur, Kürtçe de olur Farsça da, Arapça da, İngilizce de... aklınıza hangi dil gelirse artık.

Bu hafta sizlere Erzincan depreminde tamamen yıkılmış bir köyün ve o köyde yaşamış bir annenin acı dolu çığlıklarına ses olmuş ARIX türküsünün hikayesini anlatcağım.

Yıl 1939. Tam tarih vermek gerekirse 26 Aralık 1939. O gece tarihe damgasını vurmuş bir gece. Çünkü gecenin sonunda güneş, umutla doğmayacak. Güneş doğarken; yanında acıyı, korkuyu ve ölümü getirecek. O gün her şey sıradan ilerlerken, gecenin geç saatlerinde Erzincanda büyük bir deprem meydana geldi. Richert ölçeğinde 7.2 şiddetinde ölçülen bir deprem. Sadece Erzincan da değil; Sivas, Tokat, Erzurum, Gümüşhane, Amasya, Yozgat, Samsun, Giresun, Trabzon, Elazığ, Malatya, Tunceli bölgesinde bile etkisi hissedilen bir deprem. Tabiri caiz bir şehri haritadan sildi o deprem. Tahmini 35.000 insanın öldüğü ve 100.000 kişinin yaralandığı bir deprem. Halk arasında Büyük Erzincan depremi olarak anılır. Nasıl büyük olmasın ki? Bir şehrin tamamen yıkıldığı ve binlerce insanın öldüğü bir deprem meydana gelmişti o gün. Sivasın İmranlı ilçesine bağlı Sarun (Arıx) köyü de yıkıldı. Yüzlerce kişi o köyde hayatını kaybetti. Karlı ve buz gibi soğuk havada, sağ kurtulmayı başaran insanlar çaresizce depremden sonra ki durumu izliyorlardı. Kimileri ölülerini göçükten çıkartıyordu, kimileri de ölülerini gömüyordu. Bunlardan birisi de evlilik çağında olan iki genç kızını kaybetmiş bir anneydi. Depremin etkisi ile yıkılan evlerden yükselen alevler geceyi aydınlatırken ortalık kandan geçilmiyordu. Böyle bir facidan sonra yöreye gelenler bu duruma dayanamayıp durumu kaleme almışlardı işte bu kaleme alınan eserlerden biri de ARIX ağıdıdır.

Kürtçe

Arix

Arix dibên li gundê saran

Gava ku zelzele bu

Lê lê anê dused sêsed mezel vedan

De lê lê lê

De lo lo lo

Hîvî wêket

Hîva tijî ye

Lê lê anê dutane xudane law û qîza

Lê lê dayê yek nebû zava

Sere silgavê

Türkçe çevirisi

Arıx

Arıx dеdiklеri Sarun köyündе

Dеprеm olduğu sеnе

İki yüz üç yüz mеzar açıldı annе

Lo lo, lo lo

Lê lê, lê lê

Ay doğdu

Dolunayla7

Körolasın iki oğlun iki kızın

Lê lê annе biri bilе damat olamadı

Kapının başındaykеn

Lo lo, lo lo

Lê lê, lê lê