Aydınlanma Nedir Ne Kadar Güçlüdür

Aydınlanma güneş ışığı gibidir.

Kılıçlar ne kadar çok ve ne kadar keskin olurlarsa olsunlar ışığı kesemezler.

Kurşunlar,  roketler... ve füzeler ne kadar gelişkin yapılırsa yapılsınlar ışığı öldüremezler.

Sular, fırtınalar  tayfunlar...  ne kadar kahredici olurlarsa olsunlar ışığı boğamazlar.

Ateşler, yıldırımlar, yanardağlar ışığı yakamaz, hatta kendileri ışık olurlar.

Şahların, sultanların, kralların, diktatörlerin orduları, silahları, komutanları ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar ışığa güçleri yetmez.

Güneş ışığının ömrü sonsuzdur ve dokunulamazdır. Aydınlanma da öyledir.

Çağdaş uygarlık,  özgür aklın ve deneysel bilimin ışıkları ve aydınlanmasıyla doğdu.

Ancak karanlıklılar ve karanlık güçler her zaman ışığa, aydınlanmaysa her zaman düşman oldular ve düşman olmaya devam ediyorlar.

Fakat hiç unutulmasın ki, er ya da geç, ışığın yok edemeyeceği hiç bir karanlık, aydınlanmanın da yok edemeyeceği hiç bir cehalet, hiç bir karanlık düşünce yoktur. Tarih baba bize öyle söylüyor.

Cehalet ve kör inanç zifir karanlıktır.

Buna karşın özgür akıl ve çağdaş bilim güneş ışığı gibidir. Her zaman ve her yerde aydınlıktır.

Mustafa Kemal Atatürk ulusumuzun hiç batmayan güneşi ve gün ışığıdır. Atatürk'e düşmanlık ışığa, aydınlanmaya düşmanlıktır.  Aklı ve bilimi inkâr etmektir.

Ne kadar kara çalmaya kalsalar da ışık leke tutmaz. Atatürk' de öyle.

Ulusumuz uyandı ve artık cehaleti sürdürme haplarını yutmuyor, yutmayacak.

Tıpkı güneş ışığı gibi, Atatürk'ün hiç sönmeyecek olan özgür akıl ve çağdaş bilim ışığı, ülkemizi, devletimizi, eğitimimizi, beynimizi ve yaşamımızı sonsuza dek aydınlatmaya devam edecektir. Tersine çabalar güçlü akıntıya karşı kürek çekmekten ibarettir ve boşunadır.

Umudumuzu hiç eksiltmeden, sevgi, barış ve ebedi kardeşlik iklimini bozmadan, umuda yolculuk için  doğru düşünmeye, verimli çalışmaya, nitelikli üretime ve  Atatürk'ün  o güçlü, asla  geri dönülemez özgür akıl ve bilim ışığında, laik, demokratik, hukukun üstünlüğüne dayalı Cumhuriyetimizi  inançla ve kararlılıkla, sonsuza dek yaşatmak için, anayasal sınırlar içinde kalarak örgütlenmeye ve   birleşip çoğalmaya devam etmeliyiz.

Uygarlık ışığının önünde hiç bir güç duramaz. Yeter ki uygarlık rotasından ve uygarlık yolundan sapılmasın.