“Bir mübarek Ramazan ayını daha, geride bırakarak, bayramı idrak etmekte, bu güzel günlerin feyz, rahmet ve bereketinde buluşmaktayız.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya’da evleri ağır hasar gören ailelerin geçici olarak barınması için kurulan konteyner kentlerde buruk da olsa bayram telaşı yaşanıyor. Ancak depremler nedeniyle Tabii bu Ramazan Bayramı depremin gölgesinde biraz buruk geçecek.
Ayrıca depremden etkilenen Malatya’da vefat edenlerin yakınları Ramazan Bayramı Arifesinde mezarlıklara akın etti. Duygusal anların yaşandığı ziyarette mezarlığa gelenlerden bazıları, yakınlarının kabrine kapanıp ağıtlar yaktı. Kimi depremde kaybettiği anne ve babası için, kimi de çocukları için gözyaşı döküyor. Yani bu denli acılar içinde, Depremzedeler yaşadıkları acıyı kalplerine gömerek yaşama tutunmaya çalışıyor…
Birçok vefat eden kardeşimiz oldu. Öncelikle tüm depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Tüm yaralılara acil şifalar diliyorum. Allah bir daha bize böyle acı keder, afet göstermesin.
Şöyle ki; Bayramlar özellikle çocuklarımızın sevindirildiği, küslerin barıştığı, gönül kırgınlıklarının ortadan kalktığı güzel günler. Dolayısıyla bu bayram biraz daha insanları kucaklayarak yaklaşalım, onlarla iletişimimizi artıralım. Kardeşliğin, barışın ve huzurun egemen olduğu Bayramlar yaşanan zor günleri bir nebze de olsa unutturmakta ve yaşama sevincimizi arttırmaktadır.
Bayramlar, bizleri birbirimize yakınlaştıran, aynı duygularda buluşturan, umut, birlik ve dirliği sağlayan özel günlerdir. Dargınlıkları ve kırgınlıkları unutturan, dayanışmayı, yardımlaşmayı artıran, hoşgörü, kardeşlik duygularını güçlendiren bayramları, anlam ve önemine uygun olarak kutlamalıyız.
Bu yıl ramazanın deprem bölgesinde buruk geçtiğini biliyoruz, "(Nerede o eski bayramlar?) Bir soru olmaktan çok arayıştır, beklentidir ve bütün devirlerde bazen yazı konusu, çoğunlukla da sohbet vesilesi olarak söylenmiş bir serzeniştir. Belki bu yıl olduğu kadar hiçbir dönemde bu arayış bu kadar gerçek ve derinden hissedilmiş bir arayış olamamıştır diyeceğiz. Rüyada konuşamamak gibi varlıkta yokluk yaşanacak belki."
Bu günlerinin insanlara kendini bulma fırsatı sunduğunu, bu düşünme ve sınırların, duyulan özlem ve arayışların, geleneklerin canlanmasını sağlayabileceğini, gelecek bayramlar biriktirilen "keşke" tohumlarının boy verdiği neşeli günlere dönebileceğini umuduyla. Kalınan yerde zorluklar çerçevesinde yaşama devam edilmektedir.
Kısacası; Bizleri Ramazan Bayramı’na ulaştırdığı için Rabbimize şükrediyor, samimi buluşmalar yaşayacağımız bir bayram geçirmek ümidiyle, tüm hemşerilerimin ve İslam âleminin bayramını tebrik ediyorum.”
Daha çok birbirimize bağladığımız, sarıldığımız, samimi olduğumuz, gönül köprülerinin kurulduğu bir bayram olması dileğiyle…