Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bağlanma korkusunun nedenleri ve etkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Bağlanma, İlişkilerin Temelini Oluşturuyor
Bağlanma sürecinin hayatın ilk yıllarında, özellikle 0-3 yaş arasında annenin varlığı ve sevgisiyle şekillendiğini belirten Taşkın, "Bu dönemde güvenli bağlanma sağlanamazsa, ilerleyen yaşlarda sadece romantik ilişkilerde değil, sosyal ilişkilerde, arkadaşlıklarda, akademik ve kariyer başarısında da sorunlar yaşanabilir" dedi.
Sabit ve Güvenilir Bakım Vermek Çok Önemli
Taşkın, doğumdan itibaren sabit bir bakım verenin varlığının kritik olduğunu ifade ederek, "Bebek, hayatta kalabilmek için beslenme, temizlik ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasına muhtaçtır. Bu nedenle bakım veren kişinin sürekliliği ve güvenilirliği büyük önem taşır" şeklinde konuştu.
Bağlanma Korkusu Nasıl Anlaşılır?
Bağlanma korkusu olan bireylerin ilişkilerde aşırı verici davranışlar sergileyebileceğini, ancak ilişki derinleştiğinde ani kaçışlar yaşayabileceğini belirten Taşkın, "Bu kişiler, evlilik teklifini iptal etme, ani kaybolmalar gibi davranışlar gösterebilir. Temas kurmaktan korktukları için ilişkilerini sabote edebilirler" dedi.
Psikoterapi ile Çözüm Mümkün
Bağlanma korkusunun psikoterapi desteğiyle aşılabileceğini vurgulayan Taşkın, "Bireyin önce bu sorunu fark etmesi ve kendini keşfetmeye açık olması gerekir. Psikoterapi, bağlanma korkusunu çözmede en etkili yöntemdir. Bu süreç sadece romantik ilişkileri değil, kişinin tüm yaşam alanlarını olumlu etkiler" açıklamasını yaptı.
Bağlanma Korkusunu Aşmanın Faydaları
Taşkın, bağlanma korkusunun çözülmesiyle bireyin sadece aşk hayatında değil, iş, akademi ve sosyal ilişkilerinde de daha sağlıklı adımlar atabileceğini söyledi.
Uzmanlar, erken dönemde güvenli bağlanmanın önemine dikkat çekerek, bağlanma sorunları yaşayan bireylere psikoterapi desteği almalarını öneriyor.