Birlikte ve beraber yaşamanın zorunluluğunu hala anlayamadık galiba. Neden insan hep kendini daha üstün hisseder ki? Dünyanın kendinden ibaret olduğunu zanneden ve hiçbir zamanda yaşamından mutlu olmayan yüksek tavanlı zavallı insanlar. Zihnimdeki bu düşüncelerle uğraşırken aşağıdaki şiir aklıma geldi, sizlerle paylaşmak istedim.
‘’Diyelim ki, biz öldük, siz kaldınız.
Diyelim ki kurudu ormanlar, nehirler, yuvalarında kuşlar.
Diyelim ki ateş olup küller üfürdünüz memlekete.
Baktınız, kalmamış yakacak tek bir * *ağaç,
Sönmeyen ocak, akacak tek * *damla gözyaşı.
Sonra?
Geçip ortasına ölümün
düğün mü kuracaksınız?
Diyelim ki kurdunuz,
külden ağaçlar, uçmayan kuşlar,
ağıtlar, bu ziftli yaslar sarmışken toprağı
mutlu mu olacaksınız?
Bize nasip bunca kalp ağrısından
size tatlı huzurlar kalır mı dersiniz?
Yazık!
Davaya ibadet diye diye
Toprağına ihanet edensiniz.
Lakin unutmaz toprak, göreceksiniz.
Yakan, yıkan, bozan,
ölüm saçan ellerinizden ayırmayın gözünüzü.
Onlar boğacak sizi.
Yavaş ve acı içinde kesilecek nefesiniz,
Henüz gelmeden eceliniz.
La Edri’ ye ait olan bu şiir beraber yaşamayı ne güzelde anlatmış değil mi?
Farklı bir bakış açısı ve gündemle 05.07.2024 Cuma tarihli yazımızda buluşmak ümidiyle…
Saygılarımla…