BTC TÜRK YENİ MALATYASPOR (1)

Herkes Malatyaspor hakkında konuşuyor. Bir de bu konuya ben parmak basayım diyorum. Çünkü: dünü bilmeyen bu günü bilmez. Aslında şöyle diyeyim. Bu günkü Malatyaspor eski Ünallı, Şehmuz’lu, Carloslu Malatyaspor değil. O takım bir süre devam etti ancak, Metin Kaya Çağlayan ve diğer mafia guruplarının kolları arasında eritildi gitti. Eski Malatyasporun en büyük başarısı Türkiye üçüncülüğünden ibarettir. Bunun sonucu Yunanistan’ın bir takımı yanılmıyorsam Panathinaikos ile bir maç yaptı. Malatya’ da 2-1 yenilmiştik galiba?

Benim çok sevdiğim dönem Eski Malatyasporun namağlup şampiyon olduğu dönemdir. O zamanın takımında hatırladığım futbolcular. Başta orta sahada oynayan takımın beyni Levent vardı. Oktay, Feridun ve Sefa. Mükemmel bir konsessus sağlanmıştı Malatya’lılar, futbolcular ve yönetim ile. Bu üç türlü gurubun uyumu tabii ki başarıyı getirir. Bir de taraftarın desteği önemsenmeli. Malatya spor taraftarları maç hangi ilde ise orada idi. Antepte ise Antep, Adana’da ise Adana, Diyarbakır ise Diyarbakır, Mardin ise Mardin. Ben de Batman’da TPAO nun avukatı olarak duruşma günlerimi Malatyaspor maçlarına göre ayarlardım. Bir gün Mardin, bir gün Van, bir gün Diyarbakır, bir gün Antepte idik. O maçlardaki anılarımı anlatsam sabah olur. O bölgelerdeki Malatyaspor maçlarına en az 3000 taraftar ile giderdik.
Bu arada bir anımı da anlatayım. Malatyaspor’un Diyarbakırspor’la Diyarbakır’da maçı vardı. En az 4000 taraftar maça gelmişti. Biz de bir araba ile maça gitmiştik. 4 Malatya’lı bir Mardin’li. Mardinli olan benim mesai arkadaşım bir avukat idi. Adı da Ata İnci. Maça gelirken Trafik Başkomseri Vahap Bey ile Ağır Ceza Reisi Hihmet Bey acıkmışlar. O zamanın Diyarbakır’da çok meşhur bir lahmacun lokantası vardı:Buluş lokantası. Şöförümüze Buluştan lahmacun ismarladık ve maça girdik. Allah rahmet eylesin şoför Sabri Usta lahmacunlarımızı yetiştirdi. Ata da dahil karınlarımızı doyurduk. Ama Malatya seyircileri çok tezahürat yapıyorlardı. Seyirciler Ak sakallı Kayış Kemal’ı havaya kaldırarak “İşte babanız” diyorlardı. Avukat arkadaşım Ata’nın korktuğunu anladım. Çünkü; Diyarbakır’lı seyircileri biliyordu. Selami ben gidiyorum dedi. Gitme falan dedim ama. “Bu işin sonu Diyarbakırlılar ile Malatya’lıların arasında büyük kavgaya varır” dedi. Engel olmak istedim ama…
Maç başladı taraftar. Takım oyuncuları arasında müthiş bir iletişim sağlanmıştı. Maçımız 1-4 Malatyaspor lehine bitmişti. Hiç bir olay da olmamıştı. Diyarbakırlılar bizi alkışlamıştı. Böyle maçlar seyrettik.
Bir gün de Mardinspor ile maçımız vardı. Belki o maça 6000 Malatyasporlu seyirci gelmişti. Attıkça attık. Bir ara Mardinsporlu bir taraftar yanımıza geldi oturdu. Ben de Malatyasporluyum diye. Başladı bizle birlikte Malatya lehine tezahürat yapmaya. Allah selamet versin Vahap Çınar duramadı.”Kardeşim casus falan olmayasın deyivermişti. Ne güzel günlerdi öyle.
Nurettin Soykan’dan bizzat duydum. Malatyaspor ikinci lig takımını kurmak için futbolcu bulmaya çalışmışlar. Sağdan soldan futbolcu toplamışlar. Bir kahvehaneden de futbolcu diye bir gencle anlaşma yapmışlar. Ancak o genç futbolu hiç bilmez imiş. Güç durumda imiş. Nurettin Soykan”Bu gencin parasını verin’de gönderin demiş.