Kibir kelimesi; Arapçada “büyüklük” anlamındaki “kibr” kökünden, Latincede “başkalarından belirli davranışları isteme hakkı” anlamındaki “adrogera” kökünden gelir. İngilizce karşılığı “Hubris”tir. aşırı gurur ve hırs anlamındadır. Yunancada "küstahlık" anlamlarına gelmektedir. Türkçe sözlük  anlamına bakıldığında “kendini aşırı beğenme, benlik, böbür, büyüklenme, kendini yüksekte görme” olarak söylenebilir. Narsizm tanımı içinde de yer alan bir sözcüktür. En açık hali ile körlük, kendi sesinden başkasını duymama halidir de denilebilir.

Günümüz insanının bence son günlerdeki en büyük problemlerinden biri de kibir (Hubris) Sendromudur. Hubris sendromu; bireyin kendisini üstün görme, hangi konu olursa olsun kendini haklı görme, öncülük ve önceliği doğal hakkı olarak görme ve doyumsuzluktur. Davranışlarla çevresindekilere tahakküm kurma istemi ve yönelimidir. Kendi fikir ve davranışlarının en doğrusu olduğunu düşünür ve inanırlar. Öz güven patlaması yaşarlar. Kendilerine aşırı inanır ve güvenirler. Başkalarını dinleme, empati kurma, onların da haklarının olduğunu neredeyse hiç kabul etmezler. Kendilerini her duygu, düşünce ve davranışın merkezine koyduklarından, başkalarını hor görür, aşağılar ve küçük görürler.

Aslına bakarsak, bireyin kendini geçici değerlerle avutmasıdır da denilebilir. Kendini beğenme, hırs, öz güven ve gurur gibi duyguların insanda belirli düzeyde bulunması ve davranışlara yansıtılması normaldir. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da aşırılık tehlikeli ve zararlıdır

Kırsalda varoşlarda daha çok görülmekle birlikte yani zor koşullarda büyüyen, küçük yaşlarda suça karışan, ekonomik olarak çok yoksun veya çok zengin koşullarda yetişen kişilerde kibir daha fazla görülebilir. Genetik yatkınlık, yetişme süreçleri kibirli olmada etkilidir

Kibir Sendromuna kapılan bireyler, sürekli ve bütün güçleriyle kendi taraflı dünyalarının sanal düşüncelerini savunmaya devam ederler. Arzuları istikametlerinde hareket etmeyen kişileri dışlar ve kolaylıkla ötekileştirirler. Kendileri dışındaki bireyleri, aşağılar ve onları rakip olarak görür, onlarla mücadele ederler. Kibir sendromunu yaşayan bireyler, sıradan olmaktan korkar ve hayatlarının sonunda yalnızlığa mahkûm olurlar.

Kibir(Hubris)  sendromu bir anlamda da güç zehirlenmesi gibidir. Fransız filozof Alain 1952 tarihli "Politique" adlı kitabında "kontrolsüz her güç deliliğe yol açar" diye yazmıştır.

Yunus Emre’nin güzel sözüyle yazımı bitireyim;

“Nice tahta çıkanlar yere düştü, Nice “ben” diyene sinek üşüştü!

Saygılarımla….