CHP İNCE’Ldiği yerden kopar mı?

CHP Kurultayının ardında Muharrem İnce cephesinde gelen ayrılık haberleri; aklıma, Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak deyimini getirdi.

Kılıçdaroğlu kurultayda “Millet İttifakı” içerisindeki partileri kastederek, dostlarımızla iktidara geleceğiz, diyerek ittifak ortaklarına selam gönderirken, parti içindeki dostlarını unutması, kurultayın ardından CHP’de ayrılık rüzgârlarının esmesine neden oldu…
**
CHP’de, il ve ilçe örgütü yönetim kademelerinde görev alan ve onların yakınları dışında kalan kiminle görüşsen kendisini dışlanmış görüyor.
**
CHP’de önemli görevlerde bulunmuş bir dosta son gelişmelerle ilgili ne düşünüyorsun diye soruyorum?
“İşin buraya geleceği belliydi diyor. Belediye seçimlerinde, büyükşehirlerde sağlanan başarı, CHP’nin her kademesindeki yöneticilerde öz güven patlamasın neden oldu. Belediye başkanlarının sağladığı başarıya rağmen, niye yüzde yirmi beşi aşamıyoruz diye düşünüp, yönetim anlayışlarını ve siyaset yapma biçimlerin sorgulayıp, CHP’nin seçmen tabanını genişletecek bir yönetim anlayışı sergileyeceklerine, nerdeyse iktidara yürüyoruz, kimse gelip de pişmiş aşımıza su katmasın diye dışlayıcı politika izlediler. Kemal beyin bütün iyi niyetli çalışmalarına rağmen, varlıklarını Kemal Beyin Genel Başkanlığına borçlu olanlar, işi sıkı tutarak, nerdeyse muhalif kesimden kimse delege olmasın diye ilçe delegeliğinden tutun da kurultay delegeliğine kadar yakın çevrelerini yazdılar. Olağan Üstü Kurultay için Muharrem İnce’ye oy verenlerin hepsini partiden dışladılar.
Bütün hatalarına ve eksikliklerine rağmen Muharrem İnce cumhurbaşkanlığı adaylığında toplumun geniş kesimlerinden destek gördü, bu ilgi ve destek parti içi iktidarı elinde tutanlar, Muharrem İnce’yi halkın gözünden düşürmek için her türlü itibar cellatlığını yaptılar, düşmana gerek kalmadı. Buna rağmen Muharrem beyin toplumda hatırı sayılı bir karşılığı var.
Cumhurbaşkanına yönettikleri eleştirileri, kendileri bunu parti içinde uyguluyorlar. Nasıl insanlar AKP’nin otoriter, yönetim anlayışından bunalmışsa, CHP’lilerde CHP’nin parti içi dışlayıcı otoriter yönetim anlayışından bunalmış, arayış içerisindeler…
Bu nedenle Muharrem İnce’nin hareketi tutar” diyor.
**
Bir başkası “kardeşim Biz Baykal’ı eleştiriyorduk, bunlar Baykal’a rahmet okuttular. Parti içi demokrasinin P’si yok! Ellerinde kalem, istediklerini delege yazıyor, partinin önünden bile geçmeyenleri yönetim kadrolarına yazıyorlar. Yıllarca bu partiye emek vermiş, bedel ödemiş insanları partiye bile yaklaştırmıyorlar. Kendilerine biat edecek insan arıyorlar. Kim partiden gitmiş kim uzaklaşmış adamların umurunda değil! Hele biraz birikim ve yeteneğiniz varsa, gitse de kurtulsak yarın başımıza bela olur diye düşünüyorlar, diyerek devam ediyor. Adamların yüzde yirmi beşi, otuz beş yapalım diye bir dertleri yok! Yüzde yirmi beş olsun bizim olsun, nasıl olsa dostlarımızla iktidar oluyoruz diye düşünüyorlar. Uzun lafın kısası parti dışındaki dostlarına gösterdikleri ilgi ve sevgiyi, uzun yılardır yan yana omuz omuza yürüdüklerinden esirgiyorlar” diyor.
Peki, Türkiye önemli bir süreçten geçerken Muharrem İnce bir bölen olmaz mı diyorum? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 50+1 alan iktidar oluyor. Bu açıdan baktığınızda bugün hem iktidardan hem de muhalefetten memnun olmayan ciddi bir kesim var. Muharrem bey bunların oyuna talip, bu çıkış iktidarın karşısında olan kesimin elini daha da güçlendirir. CHP yöneticileri de belki kendine gelir -ben ne yaparsam yapayım, tabanın başka seçeneği yok tıpış tıpış gelip bana oy verirler anlayışından kurtulur- kendilerine çeki düzen verirler” diyor.
**
Sahaya çıktığınızda bu tür serzenişleri birçok CHP’liden duyuyorsunuz.
Yani uzun lafın kısası Muharrem İnce, bir parti kurarsa CHP’de inceldiği yerden kopacak hatırı sayılır bir kesim olduğu gözüküyor. Kimi de sütten ağzı yandığı için bekleyelim de görelim, hele bir kervan yola çıksın yolda katılırız diye düşünüyor…
**
CHP İNCE’ldiği yerden kopar mı yoksa Kılıçdaroğlu durumun vahametini görüp İnce’ldiği yere düğüm atar mı önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz…