Bu Aralık ayında Cumhuriyet Halk Partisinin il kongresi olacak.
İl kongresinden önce tüzük gereği her partide olduğu gibi CHP’de de önce ilçe kongreleri onlar tamamlandıktan sonra, il kongresinde yeni başkanlık kongresi yapılacak.
Buraya kadar baktığımızda her şeyin gayet demokratik yöntemlerle yapıldığına inanıyor yada insan inanmak istiyor.
Halbuki her kongrede yada en basit bir basın toplantısında gerek ülke ve toplum gerek parti içi konular gündeme getirildiği zaman, konuşulan 10 kelimenin tereddütsüz yarıdan fazlası hep demokrasi ve demokratik terimler dillendirilerek sonuçlanıyor. Ama uygulamaya bakıldığında yapılanlar gerçekten tam tersi olarak yapılıyor. Yani hiçbir demokratik özelliği olmayan uygulamalar.
Böyle olduğu için de parti hitap etmiş olduğu doğal seçmen tabanı ile kendi içinde bir çelişki ve çatışmaya düşüyor. Bu da doğal seçmen tabanını yapılan her antidemokratik kongreden sonra kendi doğal tabanının partiden uzaklaşmasına yada kuşku ile bakmasına neden oluyor.
Kongreler böyle antidemokratik uygulamalar ile yapılınca doğal olarak, antidemokratik bir uygulama olan masa başı delege yazma yöntemi ile başkanlığa getirilen her yeri başkan partiyi herkese açacağını, herkese söz hakkı tanıyacağını, her eleştiriye saygı duyacağını…vs gibi parti tabanına dönük demokratik çağrılar yaparak, partiyi toparlayacağını iddia ediyor ama istediği sonucu bu uygulamalardan dolayı elde edemiyor.
Bu çağrıyı yaparken sayın başkanlar nasıl bir demokratik uygulama sonucunda o koltuğa oturduğunu yada oturtulduğunu adeta aklına bile getirmiyor.
Her kongrede hep söyler dururuz, ‘Yapmayın yanlış yapıyorsunuz, bu uygulamalar ile her seçim sonucunda aldığınız sonuç ortada. Elinizde hiçbir belediye kalmadı. 2 vekilden 1’e düştünüz. Kalan 1 vekil de artık il barajı uçurumunun kenarında’ diye.
Dün Doğanşehir ilçe kongresinde yapılan uygulama bunun en çarpıcı yeni bir örneğidir. Kongrede normalde yapılması gereken parti tüzüğü gereği önce köy ve mahalle delegeliği seçimleri yapılır, daha sonra yasal askıda kalma sürecinin ardından listeler parti binasına asılır, partililer bunu görme imkanı elde eder ona göre yeni adaylar çıkmak isterse aday olmaya çalışır. Ama uygulama bunun tam tersi yapılıyor. Tüm bunların dışında en gayri ahlaki olanı, ilçe başkanlığına aday olmak isteyen bir partili delege listesini almak için İl Başkanlığına geliyor, kendisine yeni delege listesi yerine eski kongre delege listesi veriliyor. Bu arkadaş da tam 3 gün kendisine gerçek liste verilmiş gibi iyi niyetiyle delegelere ulaşıyor, partili delegeler kongrede oy kullanmaya geliyorlar bir de bakıyorlar ki kendileri delege listesinde değil. Saf arkadaş durumu fark ediyor ama yasal prosedür gereği iş işten geçmiş oluyor. Aynı tavrı bir başkası önümüzdeki kongrede il başkanına aday olacak şuan ki il başkanına yapmış olsa insani ruhsal yapısı ne olur acaba?
Durumu kongrede kendisini divan başkanlığına seçtiren il başkanı arkadaşın ve diğer partililerin tepkisine rağmen, gayet pişkin bir şekilde karşılıyor bir özür dileme gereği bile duymadan orayı geçiştirmeye çalışıyor.
Bu da yetmiyor, yangından mal kaçırır misali kısa bir demokrasi (nasıl bir demokrasi ise!) nutkundan sonra seçimi blok liste ile yapıyoruz. Kabul edenler ‘kabul edilmiştir’ diye bir mantıkla seçimlere geçiliyor.
Eleştirmek isteyen partilileri de provokatörlük yapıyorsunuz diyerek hakaretler ederek bir anlamda susturmaya çalışıyor. Tüm bunlar ne yazık ki sayın vekilin gözetiminde yapılan sözüm ona demokratik parti için demokrasiye yönelik uygulamalar.
Bu tablo içerisinde ülke ve topluma demokrasi getireceğim diyerek şahsi egolarını tatmin eden unsurlar CHP’de yönetim kadrolarından uzaklaştırılmadıkça CHP Malatya’da bir adım daha ileri gidemez. Aksine elinde olanları da kaybetmeye devam eder. Bu bakımdan il kongresi çok önemli bir dönüm noktasıdır. Ya aynı kafayla yola devam edilerek, biraz daha bataklığa sürüklenecek yada yeni bir demokratik anlayış ile toplum ve siyasetin dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinin önü açılacaktır.
NOT: Bizim ve partililerin istediği günümüz koşullarına göre gayet uygun ve demokratik olan parti tüzüğüne göre il ve ilçe kongrelerinin yapılmasıdır.