Hayat, yaşam öylesine hızlı akıyor ki, değişmemek mümkün değil. Bir toplumun bireyleri ne kadar okursa, ne kadar eğitilirse o kadar hayata adapte olur. Hayat boyu öğrenmede değişim ve çağa ayak uydurmak önemlidir. İçinde bulunduğumuz çağ, hızla gelişen teknoloji ve değişim çağı. Bu hıza ayak uydurabilmek için bizlerde aynı hızda yaşıyoruz. Kişide böyle bir zorunluluk yok, ancak yaradılış itibariyle sosyal bir varlık olan insan; Yaşadığı çağa, topluma bir şekilde adapte olma, kanıksama, ayak uydurma ihtiyacı hisseder mutlaka.
“İnsanlar değişir ve değiştirir.” Sen değiştiğinde, talihin de değişir. Yani değişim, bir şeyleri riske atmaktır, bu da bizi güvensiz kılar, oysaki değişmemek en büyük risktir ve ancak nadiren bu böyle algılanır. Oysaki bir şeyler değiştirmek isteyen insan, önce kendinden başlamalıdır, çünkü değişim, ancak içeriden açılabilen kapıdır. Değişimden korkanlar geleceğe ilerleyemezler ve Yaşam durağan değildir.
Değişimi en başından kendi isteği ile tercih edenler ve bundan korkmayanlar, her seferinde kendilerini yeniden ispat etme özgüvenine sahip olan insanlardır. Değişim elbette kaçınılmaz ama değişimin hangi yöne olduğuna da dikkat etmek gerekir. Tembelliğe geçmek de bir değişimdir mesela. Değişim doğru zamanda yapılırsa işe yarar ve başarılı olur. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Değişime açık olmak demek, zora gelmeye dayanabiliyor olmanız ve daha önce başardıklarınızdan daha fazlasını kazanmayı arzuladığınızın göstergesidir.
Değişim düşüncede başlar eyleme geçince can bulur. Yani insan aklı değişimi kabullenmekte zorlanır ve çoğu insan içinde bulunduğu ortamı hiç değişmeyecekmiş gibi görür. İnsan varlığı değişimden yenilikten korkar ve çoğu zaman, çok güç olsa bile alışıldık koşullarda kalmayı, pekiyi tanımadığı yeni bir duruma geçmek için diğerini terk etmeye tercih eder. İçlerinde değişmeyen bir öz yoksa insanlar değişime ayak uyduramaz. Unutmayalım ki; Düşüncelerimiz değiştiğinde hayatımız değişir, değişim zihinde başlar. Zihnini değiştirmeyenler hiçbir şey değiştiremezler. Değişimimizin yönünü ancak kendimiz belirleyebiliriz…
Bu konuda ünlü yazar, (Lester Cari) Rekabetçi dünya bize sadece iki alternatif sunuyor; Ya kaybedeceksin ya da kaybetmek istemiyorsan değişimi gerçekleştireceksin… Diyerek çok anlamlı bir şekilde vurgulamıştır!
Bu da demektir ki; Değişimi yakalayabilen üretebiliyor. Bu çağ hızlı değişim çağı, kabuğu kırarak ilerlemek lazım. Değişim hayatın değişmez kuralıdır, sürekli ve kaçınılmazdır. Çocuklarımızı gelecekteki çağa göre yetiştirmeliyiz. Hepimiz için önemli olan, değişim zamanının geldiğini fark edip zaman kaybetmeden bu süreci yönetmektir. Bu bir yaşam savaşı! İnsanın en iyi özelliği yaşadığı her şarta ayak uydurabilmesidir…
Her şey bir günde değişebilir ve o da belki bugündür… Herhangi bir yerden veya her yerden başlayabiliriz, yeter ki orada bir değişim olsun ve bu bizimle başlasın!
Bu bağlamda değişimde kaçma şansımız olmadığına göre mühim olan ileri yönde ve doğru yönde bir değişim yakalayabilmektir…