Bu atasözü, nankörlük edenin ve saygısızlık yapanın başına aynı şeyin geleceğini ifade eder. Atasözünde geçen "ekmek", insanın geçim kaynağını veya hayati öneme sahip bir şeyi temsil eder. "Oynamak" fiili ise saygısızlık yapmak veya değerini bilmemek anlamına gelir.
Atasözü, hayatta sahip olduğumuz her şeye değer vermemiz gerektiğini ve nankörlük etmememiz gerektiğini öğütler. Tıpkı ekmeğin değerini bilmeyen ve onunla oynayan birinin ekmeğinden mahrum kalacağı gibi, biz de nankörlük eder ve saygısızlık yaparsak, başımıza aynı şeylerin gelebileceğini unutmamalıyız.
Atasözünün kullanım örnekleri:
- Bir çocuk, oyuncaklarını hor kullanır ve onları kırarsa, yeni oyuncak alamaz.
- Bir işçi, işini hafife alır ve sorumluluklarını yerine getirmezse, işten kovulur.
- Bir eş, eşine saygısızlık yapar ve onu aldatırsa, evliliklerini kaybedebilir.
Atasözünün benzer anlamlara gelen diğer versiyonları:
- Ne ekersen onu biçersin.
- Elbet bir gün emeğinin karşılığını alırsın.
- Saygısızlık eden saygısızlık görür.
- Nankörlük nimetten eder.
Atasözünün bize öğrettikleri:
- Hayatta sahip olduğumuz her şeye değer vermeli ve şükretmeliyiz.
- Nankörlük etmemeli ve saygısızlık yapmamalıyız.
- Başkalarına karşı nasıl davranırsak, bize de öyle davranılır.
- Hatalarımızdan ders almalı ve gelecekte aynı hataları tekrarlamamalıyız.
Atasözünün günümüzdeki önemi:
Bu atasözü, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Hızlı ve karmaşık bir dünyada yaşıyoruz ve her gün yeni insanlarla tanışıyoruz. Bu insanlarla olan ilişkilerimizde saygılı ve dürüst davranmamız önemlidir. Aksi takdirde, nankörlük ve saygısızlık yüzünden başımıza istenmeyen durumlar gelebilir. Unutmayalım ki, iyi bir insan olmak ve saygılı davranmak, her zaman en iyisidir.