Endişeli Bir Yaşam

Bugünlerde yine artçı depremler peş peşe devam ediyor. Deprem bölgesinde yaşayan bizler ister istemez endişe ediyoruz, az hasarlı evlerin içinde oturuyoruz. Sitelerde oturan kardeşlerimiz bir aşağı iniyor biraz bekleyip tekrar evine dönüyor. Son olarak Kahraman Maraş’ta gerçekleşen dört nokta altı şiddetinde artçı depremden sonra deprem bölgesinde yaşayan kardeşlerimiz endişeli davranmaya başladı. Acaba yine deprem olur mu diye. Allah’ın dediği olur. Biz ne söylesek nafile alnımıza ne yazılmışsa başımıza o gelir sabredip Allah’a dua etmekten gayrı yapacak bir şey görünmüyor ufukta. Maalesef dünyada savaşlar devam ediyor. Ermenistan haksızca Azerbaycan’a saldırdı. Azerbaycan ordusu şiddetli bir karşılık verip kendi toprağı Karabağ’ı korudu. İşgalciler hüsrana uğrayıp silahını bıraktılar. Rusya Ukrayna savaşı bitmek tükenmek bilmiyor. Dünya’nın gözünün önünde her gün yuvalar yıkılıyor insanlar ölüyor. Allah sonumuzu hayırlı eylesin. Malatya’da deprem felaketi sonrası yoğun çalışmalar devam ediyor. Sularımız temiz akmaya başladı içilebilir durumda. Binaların yıkım çalışması tüm hızıyla devam ediyor. Okullar açıldı. Bütün sıkıntılara rağmen hayat devam ediyor. Umutsuz değiliz. Elbet bir gün şehrimiz yeniden eski günlerine dönecek yine çarşı pazarımız insanlarla dolup taşacak. Yeter ki biz işlerimizi hakça yapalım. Karşımızdaki insanları da kendimiz gibi düşünelim. Bugün İzmir’de de dört nokta iki şiddetinde bir deprem gerçekleşti yani yurdumuz deprem bölgesi bunu iyi hesap edip yeni yapıları ona göre yapmamız lazım. Binalarımızı TOKİ’ler gibi yapalım. TOKİ evleri onca felakete rağmen ayakta duruyor. Zemin sağlam malzeme de sağlam olunca fark ediyor. Bu sene insanlar endişeli. Sonu gelmeyen artçı depremler bir yandan yıkılan binalar. İster istemez insanı tedirgin ediyor. Suskun endişeli geçiyor günlerimiz. Etrafımızda ki kardeşlerimiz de gergin endişeli bir yaşam sürdürüyorlar. Yıkılan yerleri gördükçe üzülmemek elde değil. Malatya’nın birçok semti viraneye döndü. Az hasarlı binalar da ağır depremler görmüş binalar. Allah sonumuzu hayırlı eylesin. Hasarlı da olsa, insanlar kendi vatanım kendi yurdum diyor. Kendi evinde kalmak istiyor. Ellerin yurduna gidip bir zaman vakit geçirse de gönlünden aklından kendi yurdu çıkmıyor. Kendi yurdumuz Malatya’mız eski güzel günlerine yeniden dönecek Allah’ın yardımıyla. Devletimiz tüm imkanları seferber etti bizler de el birliğiyle elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Hep birlikte el ele kol kola verip çalışacağız kendi yurdumuz için. Bu duygularla yazmış olduğum şiirimi sizlerle paylaşayım. Allah’a emanet olun.

 

 MEVLA’NIN İPİNE SARIL

 

Gel gönül gaflete dalma,

Beyhude lafa aldanma,

Sarıl Mevla’nın ipine,

Kerimdir umutsuz olma.

 

Yakın eder uzun yolu,

Hazinesi nimet dolu,

Her dem Mevla’yı zikreyle,

Darda koymaz hiçbir kulu.

 

Bahar gelir karlar erir,

Kuru dallara can verir,

Rahman ve Rahimdir Allah,

Cümle şu cihanı görür.

 

Serin sular akar gider,

Başa gelir yazı kader,

Hamd şükür eyle Mevla’ya,

Kulunu etmez derbeder.

 

Emredince açar güller,

Dalında öter bülbüller,

Bir gün gideriz Mevla’ya,

Geçer gider çetin yıllar.

 

Kaya’m sen haline ağla,

Pişsin yüreğini dağa,

Her derde derman katında,

Yüce Mevla’ya bel bağla.