Her nereye gitsem iyilik hamd olsun. Hiç kimse karıncayı bile incitmez. Hak yemez. İnsana kıymaz. Yaşlılara saygılı. Komşu haklarını gözetir. Ortak giderlerini gününde öder. Borç alırsa aldığı ürünün ücretini gününde öder. Yalan söylemez yersiz kelime sarf etmez. Diye söyleyip geçiştiriyoruz. Belki yanlış konuşanlar varsa kendini toparlar uyanır. Topluma uyum sağlar diye. Maalesef bu son yıllarda dedikodu boş laf, gıybet eden yalan söyleyen bir takım kişiler etrafımızda mevcut. Maddi durumu iyi olmasına rağmen borcunu ödemeyen. Her işe olur deyip sözünün arkasında durmayan. İnsanlara zararı kâr sayan bazı insanların sayısı bir hayli arttı. Bunlar nereden içimize sızdılar güveni bitirip huzuru bozdular. Geri dönüp göğsünü kabarta kabarta gezdiler. Bazısı müşteriyi bazısı da esnafı üzdüler ortama güvensizliğin kitabını yazdılar, kuşku yaydılar.
Derler ya esnaf müşterisiz müşteri esnafsız olmaz yani durmadan şunu söyleriz yalnızlık Allah’a mahsustur. Evet doğru. Bir şehir düşünün pırıl pırıl altyapısı sağlam yolları sağlam asfaltı sağlam yalnız içinde birkaç kişi yaşıyor. Birbirini sevmeyen, hasta olduğu zaman, darda kaldığı zaman, birbirini sormayan sıkıntısına yardımcı olmayan, boş lafla günlerini zamanlarını boşuna harcayan insanlar olunca buyur gel de yaşa. Hak aşkına şu benlik benim davasında kendimizi de etrafımızı da kurtaralım bir söz söylediğimiz zaman insanlık adına faydası olan kelamlar konuşalım. Ne olur. İş arkadaşımıza komşularımıza saygılı olalım. Ortak yanımız çok buluşalım. Saygı, sevgi tatlı söz iyi huy insanı yüceltir. Ne olur sözlerimizle gönülleri kırmayalım. Yapıcı hoş görülü olalım. İnsanları sevelim. Şu üç günlük Dünya fani bir gün kara toprak çağırır, göçer gideriz. Ak yüzle gidersek ne mutlu bize. Salih Amelle Hakka varalım. Hayır işleyelim hayır bulalım. Geleceğimizin teminatı evlatlarımıza helal kazanç bırakalım. Huzursuz bir toplum değil. Birbirini seven, sayan, kardeşçe yaşayan bir toplum olarak ansınlar bizleri. Malımızın zekatını verelim özelikle eğer mümkünü varsa bu mübarek Ramazan ayı içerisinde fitre zekâtımızı verirsek oruç tutan kardeşlerimize katkısı olur. Yardıma muhtaç kardeşlerimiz çocuklarına bayramlık alır herkes mutlu olur. Sosyal barışa katkı sağlanır. İnsanlar umutsuz olmaz hayat bu hiç kimse yarın ne olacağını bilemez. Verende Allah alanda Allah o bakımdan Allah’ın bize ihsan edip verdiği nimetlerin fitresini zekâtını vermekte tereddüt etmeyelim yani malımızın zekâtını verirsek Allah daha da çok verir aman şu iyilik bilmez şuraya versem acep ne olur demeyelim çünkü yaptıklarımızı bizleri yaratan cenabı Allah görüyor o bize yeter bir de hamt olsun örnek veriyorum bir tatlı söze bile dua eden kardeşlerimiz var iyilikten anlayan kardeşlerimizde var. Bu güzel insanların duasına herkesin ihtiyacı var. Her toplumda istisnalar olabilir onlara takılıp yolumuzdan geri kalmayalım. Başımdan geçen bir anımı sizlerle paylaşayım. Tarihin birinde Malatya’da Tuhafiye Mağazası çalıştırıyordum. Çorap çamaşır tişört almak için İstanbul’a gittim ve orada bir hayli malzeme aldım o tarihlere göre iyi bir malzemeydi. Bir de bu malları peşin parayla aldım. Bir büyük arabaya yükledim Vapura götürmek için Vapurla karşıya geçip Malatya otobüsüne yetişeceğim. Önceden otobüs biletimi aldım malları da otobüsün bağcında götürmeyi düşünmüştüm. Fakat Vapura jeton alırken arabacıyı kaybettim. Sağıma soluma baktım arabacı yok, Vapurda görevli olan güvenlik görevlilerinin yanına gittim halimi arz ettim güvenlik görevlileri kardeşim senin bahsettiğin arabada bu semtte en az üç bin tane var senin işin denizin dibinde inci aramaya benziyor. Fakat yine de Bütün Vapurlara anons edelim kim bilir arabacı da seni kaybetmiş olabilir. Malın helalse korkma diye espri yaptılar ben naçizane şöyle söyledim ben şöyle bir mal aldığım yerlere doğru bakayım ondan sonra durumu size bildireyim dedim bir den bire kimseyi benim yüzümden rahatsız etmeyelim dedim onlarda olur dediler. Ve mal aldığım yerlere sordum gelmedi dediler. Dükkanında mal aldığım toptancı bana dönerek kardeşim eğer malın bulunmazsa yanımıza gel bizden aldığın mal kadar sana ücretsiz verelim dedi. İleriye doğru etrafıma bakarken şöyle kendi kendime bir düşündüm acaba benim bu malları aldığım parayı alın teriyle mi kazandım yoksa pahalı mal satıp mı kazandım diye düşündüm hamt olsun kimseyi aldatmadım dükkan çalıştırdığım süre zarfında masrafı çıktıktan sonra yüzde yirmi beş Kârla mallarımı sattım onu düşününce kendi kendime rahatladım Allah kerim padişahtır diyerek yürümeye başladım o sırada arabacıyı gördüm arabacı kardeşim nereye kayıp oldun senin mallarını bir dükkana indirdim arabamdaki malları bırakıp yanına geleyim dedi ve çok geçmeden geldi tekrar söylediği dükkanda benim malları yükledik vapura götürdük güvenlik görevlilerine söyledim onlar da güldüler bizde kendi aramızda bahse girdik dediler biri mal bulunmaz diğeri bu adam gayet rahat bu mal bulunur demiş bulunur diyen bahsi kazandı ne bahsine girdiler onu bilemiyorum yani burada şunu anlatmaya çalıştım helal olan mal nazara uğrar fakat kolay kolay kayıp olmaz. Fazlada mal için dert etmeye gelmez malın da mülkün de sahibi cenabı Allah İnsanlar sadece birkaç günlük bekçi. Her nedense bu Ramazan ayına girerken büyük sınırsız zamlarla girdik dolar pahalı dediler dolarda düştü fakat gıda maddeleri hale yüzde yüzlere yakın yüksek fiyat la satılıyor. Bunu anlayamıyorum çünkü yüce kitabımız kur-anı kerimde kâr oranı belli. Evet serbest piyasa doğru olabilir de el insaf diyorum. Büyük marketlerde her gün etiket değişiyor ne hikmetse. Tabi bu arada malını düzgün fiyata satan kardeşlerimizde var hamt olsun. En azından elinden geleni yapıyorlar insanlar için. Hak için insanlara kıymet verelim. Yıkıcı değil yapıcı olalım. Gönül kırmayalım. Dört dörtlüğümü sizlerle paylaşayım Allah’a emanet olun Saygılarımla.
Fani dünya senin derdin,
Yazma ile bitmiyor ki,
Tükenmeyen sırlar verdin,
Çözme ile bitmiyor ki.
Bülbülüm yıldı eşinden,
Avara oldu işinden,
Yol kat edip dost peşinden,
Gezme ile bitmiyor ki.
Kaygı veriyor sezgiler,
Dilim söylüyor ezgiler,
Kalem çizse de çizgiler,
Çizme ile bitmiyor ki.
Kaya der kırdılar yayı,
Sayılmıyor doğru sayı,
Bulatılan coşkun suyu,
Süzme ile bitmiyor ki.
Osman KAYA