Gözlerinize Yerleşen Algı Derinliği, Zihnimizle Paraleldir

Herkesin anlayış derecesi farklıdır, anlattığımız her şeyi anlamalarını beklememeliyiz. Çünkü anlatmak sana, anlamak ise karşındaki insanın kapasitesine bağlıdır. Bakış açısı demek. Herhangi bir varlık, olay ve insan karşısında sahip olduğumuz dünya görüşü, hayat tecrübesi, kültür, yaş, meslek, cinsiyet, ruh hali ve yerine göre alınan algılama, idrak etme ve yargılama tavrıdır.

Her düşünce kafamızın içerisinde şekillenip, bakış açımızı ona göre yönlendiriyor. İnsanların zihninde oluşan bakış açıları ile yönlendiriyor. Kendine özgü kalabildikçe sağlıklı görmeyi öğreniyoruz. Kendi karakterlerimizi oluşturan parçalardan vazgeçtiğimizde, kendi özünüze yabancı kalacak ve tüm arayışlarının, çıkış yolunun kendinizde olduğunu anlayacaksınız. Başkalarına hak verebilmeyi, duygu ve düşüncelerine saygı duymayı, onların haklı ve doğru olabileceğini kabul eden düşünce yapısıdır.

Siz kendinizden eminseniz, inancınızı sarsmak kolay olmayacaktır. Bu yüzden gözlerinize yerleşen algı derinliği, zihnimizle paraleldir. Olumsuzluk ve karamsarlık zihnimizi kapladıysa, gözlerinize değen güzellikleri görmeniz mümkün değildir. Karşınızdaki kişinin yerine kendinizi koyduğunuzda, olaylara onun bakış açısıyla bakmaya çalıştığınızda, anlayışlı olmanın ilk adımını atmış olursunuz. Bu kişiler kendilerine iletilen sorun yâda karşı bakış açısını anlamakta zorlanmazlar. Kendilerini veya toplumun değer yargılarını hemen ortaya dökmezler.

Biz bir fikir yaratır ve yargıya varırken bazı durumları hesaba katmayabilir, ihmal edilmemesi gereken noktaları unutabiliriz. Bunlar başkalarının düşünceleri ve uyarmaları ile aklımıza gelebilir. Yalnız el elden değil, kafa da kafadan üstündür. Eğer çözemediğiniz bir probleminiz varsa yapmanız gereken ilk şey, bakış açısını değiştirmektir.

Her insanın bir bakış açısı vardır. Bu bakış açısı bütün yaşamına yön verir. Eğer hayata olumlu yönden bakıyor ve her kötü durumdan bile bir olumlu yön çıkarabiliyorsanız, hayatınız her zaman olumlu sonuçlar verir.