Malatya’nın köklü geçmişine tanıklık eden Selçuklu dönemine ait Yarımca ve Şişman Han, asırlar öncesinin ihtişamını bugüne taşımaya çalışıyor. İpek Yolu ve Harput kervan yolunun kalbinde yer alan bu iki yapı, adeta zamana meydan okuyan sessiz tanıklar gibi. Peki, bu hanlar neden bu kadar önemli ve hikâyeleri neden hala dikkat çekiyor?

Yarımca Han, Malatya-Harput kervan yolu üzerinde, bugünkü Eski Malatya’nın 6 kilometre doğusunda yer alıyor. Hicri 602, miladi 1205 yılında Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde inşa edilen bu kervansaray, hem Selçuklu mimarisinin hem de o dönemin ticaret hayatının izlerini taşıyor.

Kare planlı ve tamamen taş işçiliğiyle yapılan han, maalesef zamanla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. Köy halkı, çevresine evler yaparken bu tarihi yapının taşlarını kullanmış. Hatta hanın kitabesi bile caminin duvarında yer alıyor. Kitabenin çevirisinde şu ifadeler geçiyor:

Mühendislikten Siyasetin Zirvesine: Murat Kurum Kimdir?
Mühendislikten Siyasetin Zirvesine: Murat Kurum Kimdir?
İçeriği Görüntüle
“Din ve dünyanın koruyucusu yüce Sultan Gıyaseddin’in saltanatı döneminde, bu mübarek hanın kurulmasını Tengribirmiş oğlu emir Hüsameddin’e emretti. Allah yardımlarını aziz etsin. Rebiü'l-evvel ayı, sene 602.”

Şişman Han

Yarımca Han kadar bilinirliği olmasa da Şişman Han, Malatya’nın tarihî zenginliklerinden biri. Şişman köyü yakınlarında, çay yatağının batı eteğinde yer alan bu yapı, Anadolu Selçuklu mimarisinin eşsiz bir örneği olarak göze çarpıyor.

1230’lu yıllarda yapıldığı tahmin edilen Şişman Han, tamamen kesme taştan inşa edilmiş ve tonoz sistemiyle desteklenmiş. Bugün harabe halinde olsa da, heybetiyle geçmişin izlerini yansıtmaya devam ediyor. Ne yazık ki hanın girişi yıkık, kitabeleri ise kaybolmuş durumda.

Selçuklu Hanları Kurtarılmayı Bekliyor

Tarihe tanıklık eden bu iki yapı, restorasyon bekliyor. Özellikle Yarımca Han, Anadolu’da Selçukluların yaptığı en eski kervansaraylardan biri olmasıyla ayrı bir öneme sahip. Bu iki hazine, yalnızca Malatya’nın değil, tüm Anadolu’nun tarihi mirasını temsil ediyor.

Muhabir: Hüseyin Canbay