Çiftçi TV’de Aybüke Taştan’ın sorularını yanıtlayan Çiçek, iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda Malatya’da belirgin şekilde görüldüğünü söyledi.
Mevsimlerin kaydığını söyleyen Çiçek,
“Son yıllarda iklim değişikliği etkileri farklı yaşanmaya başladı. Şubat ayında kar yağışı aldık. İlkbahar yaşayacağımız dönemde kışı yaşadık. Dünyada olduğu gibi yağış rejimleri değişmeye başladı. Bölgemizde sıklıkla cereyan ediyor. Üreticilerimizi zirai dondan ürünlerini nasıl koruyacaklarını anlattık. Bu metotlar -2, -3 dereceye kadar koruyabiliyor. Don olayında birçok parametre var. Önce ağacın dirençli olması gerekiyor.”
Dedi.
Malatya’da 22 bin civarında poliçe tahsis edildiğini söyleyen Çiçek, TARSİM’in yaygın olduğunu söyledi. Çiçek,
“Türkiye genelinde sigortalılık oranımız yüksek. Üreticilerimizin uzun yıllardır tecrübeleri var. Bazı bölgelerimiz var ki riski yüksek. Buralarda çiftçilerimiz temkinli davranıyor. TARSİM primleri düşük tutarsa çiftçi daha çok yapar.”
Diye konuştu.
Malatya’nın içinde yer aldığı bölgede (Kahramanmaraş-Afşin, Elazığ-Baskil) kayısı üretim alanının genişleyerek 1 milyon 400 bin dekara yükseldiğini söyleyen Çiçek, 13-14 milyon kayısı ağacının olduğunu söyledi. Bunun yaklaşık 9 milyonun Malatya’da olduğunu belirten Çiçek,
“Kayısıda üretim alanları kısmen arttı. TMO taban fiyatı açıklayınca piyasada bir karşılık buldu. Kayısı üretim alanları artıyor. Biz ağırlıklı olarak kuru kayısı üretiyoruz. Yoğun iş gücü gerektiren birçok işlem var. İşçi temininde sıkıntı yaşanıyor. Sonuçta 1 milyon 400 bin dekar alandan ve 13-14 milyon ağaçtan bahsediyoruz. Bunların tamamı 30-35 gün içinde hasat edilmesi gerekiyor. İleri de yaşanacak en büyük dar boğaz işçi.”
İfadelerine yer verdi.
“Tarımsal kuraklık bizi bekliyor” diyerek devam eden Çiçek,
“ Biz zirai donu konuşuyoruz sadece kayısı için ama kuraklık tüm tarımı etkiliyor. Şu ana kadar salma sulama, açık kanallarda sulama yapılıyor. Bunların kamu eliyle kapalı sulamaya almalıyız. Su yok diye tarımı bırakacak halimiz yok. Çiftçilerimizin de verilen destekleri verimli kullanması lazım. Biz son yıllarda hep şiddetli kuraklık yaşıyoruz. Ve bu artacak gibi görünüyor. Acilen kapalı sulamaya geçilmeli.”
Dedi.
Çiftçinin artık BAĞ-KUR primlerini ödemekte güçlük çektiğini söyleyen Çiçek,
“Çiftçinin yaşadığı ortamda doyması lazım. Artan maliyetler karşısında zorlanıyor. Üretimin devamını sağlanması için bağ kur primlerinin desteklenmesi lazım. Tarım BAĞ-KUR’u konusunda herhangi bir destek yok. Bu insanlar üretime devam ediyor. Bunlara destekleme ve teşvik yapılması, BAĞ-KUR’u primlerinin düşürülmesi kaçınılmaz.”
Şeklinde konuştu.
