Hayata Son Mektup

Elveda uğruna benliğimden vazgeçtiğim hayat. Bugün seninde gerçek yüzünü gördüm. Öyle bir yıkıldım ki anlatmak bile canımı yakıyor. Hani seneler evvel bir söz vermiştim kendime sevmek yok diye. “Bak verdiğim sözü tuttum” demek isterdim ama hayır tutamadım.

Bakışları, sözleri, duruşu, varlığının verdiği o hissiyat... Beni benden aldı. Kalbim bir yangın yerine döndü, küllerim dünyanın dört bir yanına savrulup savrulup geri geldi. Sonra, toplanan küllerim yeniden harlanıp alev aldı. Öyle bir boşluğa daldım ki, ne yana çevirirsem bedenimi o yönde şekil alıyor bütün dengelerim. Öyle alt üst oldum, denge denen o şey hiçbir şey yapamadı dalışımdan ötürü. Düştüm her gece rüyalarımda yatağımdan. Uyandığımda yatak yerinde duruyor, ben yatakta büsbütün uzanıyorum. Gördüklerim, yaşadıklarım rüya mı gerçek mi çözemedim. Onu gördüğüm o andan beri her gece uykularım bölük pörçük. Gündüzlerim gece, gecelerim gündüz. Hayatım, sanki bir kitabı tam ortasından okumaya başlayanların o anlamsızca hayretlerine döndü. Kafalarda çokça bilinmezlik ve çokça merak, ne oldu gerideki o sayfalarda ve ne olacak ileriki sayfalarda... anlamsız bakışlar, boşa geçen zaman ve elde avuçta sıfır bir birikim. Öyle bir karmaşıklaştı ki hayatım var mıyım yok muyum belli değil. O adam, beni benden alıp öyle diyarlara götürdü ki kayboldum, korktum, yoruldum kendimi aramaktan, kırıldım, döküldüm, harcandım... çoğu kez ağlayarak uyandım uykularımdan yastığımda göz yaşlarımın lekeleri, sol yanımda koskocaman bir boşluk. Kendimden, ailemden, geleceğimden her şeyimden vazgeçtim... sonra bir sabah uyandığımda ayaklarımın tutmaz, kollarımın mosmor olduğunu gördüm ha... bir de üç beş damla kan gördüm sonra utanç dolu günler gördüm. O zaman anladım hayatın nasıl bir aldatmaca olduğunu, anladım da çok geç artık geriye baktığımda beşikte yatan iki kız çocuğunu bir de kararmış olan hayatımın doldurduğu dert küplerini gördüm, bir de ölüm korkusunun verdiği o huzursuzluğu... Yaşamanın verdiği o yorgunluk, kaç yıl uyusam geçer bilmiyorum, bildiğim tek şey ayaklarımın tutmaz, kollarımın mosmor olduğu o günden beri yorgun olduğum.

Elveda uğruna benliğimden vazgeçtiğim hayat. Bugün beni son görüşün, elveda tüm kötü şeylere inat yaşadığım o güzel günler elveda, elveda küçük masum kızlarım keşke böyle olmasaydı sizinle tanışma hikayemiz.