Her Vicdan Başka Sızlar

İnsanın içinde bulunduğu ahlaki durumlar hakkında hüküm vermesi ve bir yargılama yapması, terim anlamıyla “VİCDAN” demektir. İnsanın iç duyularla sergilediği tutum ve davranışlar vicdaniyyat olarak bilinir. Bu Bağlamda, insanın iç dünyasından gelerek sergilediği tutum ve davranışların perde arkasında akıl, kalp, ruh, vicdan ve latife gibi iç duyular yer alır.

Zekâ insanoğluna sunulmuş en güzel hediyedir. Kötülerin zekâsı “kurnazlık” iken iyilerin zekâsı ise “vicdan ve merhamettir.” Sanma ki her kalıbın içindeki insandır, insanı farklı kılan merhamettir vicdandır! Unutulmamalıdır ki; En önemli şey “KALP” herkeste olsa da, “VİCDAN” herkese nasip olmuyor maalesef, Vicdanını kaybeden huzur aramasın, vicdanın olmadığı yerde vicdanın sızladığı söylenebilir.İyilik yapan kişi sevinç, kötülük yapan kişi ıstırap duyuyorsa, vicdani bir ölçü vardır. İyi bir vicdan, en rahat yastıktır…

Bu nedenle bir kişinin, herhangi bir olay karşısında vicdanını sürekli canlı tutması gerekir. Aksi durumda kişinin nefsindeki renkler ile bütün hakikatler boyanır ve inkâr şeklinde cisimleşir. Eğer vicdan sönerse, bir insan kendisini denetleme melekelerini de kaybeder. Tehlikeli bir çukur olan inkâra kadar gidebilir bu… Vicdan köreldiğinde ise bütün duygu, haslet ve melekeler de tükenir. İnsana verilen emanet kişiyi “emanete hıyanet” cezasına çarptırır. Böylece vicdan sızlar.

Olumlu yönlerden maksat; Hayatın gerçeklerine karşı tam duyarlı olmaktır. Olumlu yönden bazı örnekleri şöyle sıralayabiliriz. Bir yanlışa karşı öfkelenmek, vefat karşısında üzülmek ve bir gelişme karşısında sevinmek gibi hallerdir. İnsanın bir yanlışa karşı tehevvür etmemesi, bir vefat karşısında sevinmesi ve gelişmeler karşısında üzülmesi ise olumsuz yönlerden bazılarıdır… Bu yönler insanın hangi yolun yolcusu olduğunu gösterir. Yani, olumlu yönler karşısında olumlu tepkiler sergilemek vicdan meselesidir.

Kısacası; Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç, “VİCDANDIR.” İnsanın vicdanının sesini dinlemesi, aklının sesini dinlemesinden çok daha kolaydır, çünkü her yanlış adımda vicdan kendisine bir mazeret yaratır. Dünyada bu kadar çok kendince vicdanlı, ama bu kadar az akıllı insan var. Bu konuda, Hz Ömer: (r.a.)“ Kötü bir işin en gizli şahidi, vicdanımızdır.” Demiş…

Her şeyde vicdan sahibi olmayan kişiye, hiçbir şeyde güvenme!