Gündem

İlkeli Olmak

Toplumda ilkesizleşmenin hızla yayıldığı bir dönemde, değerlerinizi koruyarak doğru yolda ilerlemek mümkün mü? Menfaatlere dayalı davranışların getirdiği nankörlükten nasıl kaçınılır? İlke sahibi bir yaşam sürmek, yalnızca doğruyu yapmakla mı ölçülür, yoksa içsel bir dönüşüm mü gerektirir? Bu soruların cevabı, geleceğinizi şekillendirebilir.

Bireyler, aile ve çevrelerinden gördükleri, aldıkları eğitime, davranışa ve edindikleri yaşamsal tecrübelere göre, kendisiyle özdeşleşen davranışlar edinirler. Bu davranış kazanımları, o bireyin yaşam çizgisindeki ilkelerini oluşturur. Bu ilkelerle birlikte kişilik ortaya çıkar.

 İlke kelimesi, “Temel olarak alınan düşünce ve kural; davranış kuralı” biçimidir. O zaman İlkeli olmayı, temel olarak alınan düşünce ve kurallara uygun biçimde davranmak, bu kuralların dışına çıkmamaya özen göstermek” biçiminde tanımlayabiliriz.

Olumlu değerlere sahip olmak, doğruluk, dürüstlük, tutarlılık açıklık, çalışkanlık gibi değerler ilkeli olmakla eşdeğerdir.

Olumsuzlukları olan birey, olumsuzluklardan arınıp, değişime, gelişime iyiliğe, bilgiye ulaşıp bunları yaşamında uygulayarak kendine özgü ilkeler edinebilir. Kısaca yaşamını olumlayabilir. Yani değişim ve gelişim de ilkeli olmanın gerekleri arasındadır. Eğer tersi oluyorsa bu da gerileme, geriye gitme, bir bakıma “ilkesizleşme” demektir. Yapılması gereken, değişimin ileriye doğru işletmektir.

Makalenin devamı için tıklayınız..