Kültür & Sanat

İnönü Üniversitesi’nde nevruz coşkusu!

Malatya İnönü Üniversitesi’nde baharın gelişini müjdeleyen nevruz, büyük bir coşkuyla kutlanırken, üniversite öğrencileri geleneksel oyunlarla keyifli vakit geçirdi.

Baharın gelişini müjdeleyen, bolluk ve bereketin simgesi 21 Mart Nevruz Bayramı İnönü Üniversitesi'nde coşkuyla kutlandı.

Gençlik Meydanı’nda gerçekleştirilen kutlama törenine; İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Genel Sekreter Abuzer Kalkan, Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Çelik, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yatkın, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Atalan, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Gündoğdu ile öğretim elemanları ile öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan Rektör Prof. Dr. Nusret Akpolat, Nevruz Bayramı’nın binlerce yıldır bu coğrafyada kutlandığını belirterek

“Nevruz, özellikle Orta Asya’da Ergenekon’dan çıkış, Anadolu’da baharın gelişi, Kafkaslar ve Balkanlar’da ise barış ve dayanışmayı simgelemektedir"

dedi.

Nevruz Bayramı’nın barışı ve dostluğu pekiştirmesi temennisinde bulunan Akpolat,

“Milletimizin köklü tarihinde ve güçlü kültürel bağlarının yansıması olarak Nevruz’un toplumumuzun ayrışmasına ve çatışmasına değil; kaynaşmasına, dayanışmasına; baharın bereketiyle birlikte ülkemize, tüm coğrafyamıza huzur, mutluluk, refah getirmesini, kültürel mirasımızın korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını temenni ediyorum”

diyerek sözlerini tamamladı.

Rektör Akpolat’ın ardından konuşma yapan Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Tuğrul Gökmen Şahin de Nevruz’un tarihsel ve kültürel serüvenini anlattı. Farsça’da Nevruz’un “Yeni Gün” anlamına geldiğini söyleyen Şahin, Nevruz’un Orta Asya’da yaşayan Türk toplulukları için binlerce yıldır hem tarihsel hem de toplumsal olarak yeniden doğuşun simgesi olduğunu belirtti.

Nevruz’un tarihi gelişimine değinen Şahin, şunları söyledi:

“Anadolu’nun zengin kültürel dokusu, Nevruz’a hem yeni anlamlar kazandırdı hem de onu yaşatacak yeni yollar sundu. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bu bayram sadece halk arasında değil saray çevresinde de önemsenen bir gün hâline geldi. Nevruziyeler yazıldı, özel yemekler hazırlandı, merasimler düzenlendi. Böylece Nevruz sadece göçebe geleneklerinin değil yerleşik hayatın da bir parçası oldu. Nevruz’un bugün Türkiye'de hâlen kutlanıyor olması, aslında çok güçlü bir kültürel hafızanın varlığına işaret eder.”

Şahin’in ardından Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Azime Seçer ise kendi yazmış olduğu Nevruz Şiiri’ni seslendirdi.  Etkinlik; halk oyunları, bisikletle dengede durma, okçuluk, halat çekme, mas güreşi, yumurta kırma, demir dövme, Nevruz ateşi yakma ve halay çekme yarışmasının ardından son buldu.

Muhabirler: Burcu Ülkü, Mercan Ulusoy

İNÜHABER Merkezi