Bir insan neden kendini kaybeder? Çok defa yara aldığından mı, yoksa çok defa yarı yolda bırakıldığından mı?
Hayat bu ya, bazen yeni yollar aramak zorunda kalıyoruz. Kimi zaman da yanlış ama mecburi kararlar alıyoruz. Diğer insanları bilmem ama anneler ve babalar, çocukları için katlanıyor yarı yolda kalmışlığa. Yaşı daha kırk olmamasına rağmen iki tane çocuğa sahip bir kadın tanıdım. Çocukların ikisi de birbirinden zeki. Anneleri hayatın yaşattıklarından öyle yorulmuştu ki, çocuklarının sağlığı, huzuru, mutluluğu için vazgeçmişti kendinden. Her şey çocukları içindi. Çünkü çocukları onun her şeyiydi. Babaları iki ya da üç sene önce terk etmişti onları. Haliyle onlara bakacak tek kişi anneydi. Bu yüzden hayata dair her ne varsa hepsi çocukları içindi. Bir gün bile çocukların, baba eksikliği çekmemeleri için elinden geleni yapıyordu anne.
Ben böyle cefakâr bir insanı tanıyana kadar kendi kendime sorardım: İnsan neden kendini kaybeder? Bu sorunun cevabını çoğu kez bulamazdım. Çünkü yaşanmamışlıklara ve tecrübesizliğime dayanarak bu sorunun cevabını hep uç noktalarda arardım. Oysa bir insanın kendini kaybetmesi için uzaklara gitmesi gerekmiyormuş. Bir çocuk için annesizlik ya da babasızlık, bir yetişkin içinse bazen büyük bazen de küçük ayrılıklar kaybolmaya yetiyormuş. Tabi ayrılıklar herkes için aynı etkiyi yaratmaz. Ancak bu ayrılıklar bir anne ya da baba için daha yıkıcı etkiye sahip olabilir. Çünkü bu ayrılıklar neticesinde, ebeveynlerden birinin eksikliği bütün yükü diğerinin omuzlarına yükler. Bu durumda annenin ya da babanın her iki rolü de (annelik/ babalık) hakkı ile yerine getirmesi oldukça büyük bir sorumluluktur. Bu süreçte ise annenin ya da babanın kendini kaybetmesi kaçınılmaz olur.
Anne ve babanın içerisinde bulunduğu bu sürecin en büyük mağdurları ise çocuklardır. Çünkü ebeveynler bazen bin bir sorumluluğun altında ezilirken bazen de kendilerini arama gayretine girer. Haliyle asıl kaybolan çocuk oluyor. En nihayetindeyse kaybeden toplumun ta kendisidir. Çünkü kendini arayan ebeveynlerin bu telaşı arasında ilgisiz ve sevgisiz büyüyen çocuklar bizim kayıp geleceğimizi inşa ediyor.