İyi Bir İnsan

Bugün sizlere, üzerinde çalıştığım romandan ufak bir alıntı yapmak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki, insanlar değişimi kolay kabulleniyor. Hepimizin fikirleri, yaşam tarzı, hayat felsefesi, eğitim durumu, medeni durumu vesaire hepsi zamanla değişiyor. Değişmeyen tek bir şey varsa insanlığa bıraktığımız eserlerdir. Bu eserler bazen maddi bazen de manevi olabiliyor. Açıkça söylemeliyim ki, ben maddi eserlere pek fazla önem veren birisi değilim. Maddiyat, bir gün gelir bir gün gider ama maneviyat öyle değil. Çünkü onu içimize sağlam bir şekilde yer ettirirsek, o kuşaklar boyu az ya da çok var olmayı hep sürdürür. Manevi eserlerden en önemlisi olan ise iyi bir evlat yetiştirmektir. Çünkü evladınıza vereceğiniz karakter eğitimi onun hayatını etkiler. İyi eğitirseniz iyi evlat olur, kötü eğitirseniz kötü evlat olur. Tam da bu noktada kitapta geçen bu bölüm söylemek istediklerimi çok güzel özetliyor.

“Öğrencilerimin hepsi sınıfta beni bekliyordu, sınıfa girdim ve selamlaşma fastını gerçekleştirdikten sonra sınıfa dönüp: “Gençler, bugün ders işlemeyeceğim ama sizden, pür dikkat beni dinlemenizi istiyorum.” dedim ve konuşmaya devam ettim.

“Gençler biliyorsunuz ki ülkemizde, bölgemizde, şehrimizde, ilçemizde, mahallemizde... Kısacası her yerde kadına şiddet olaylarının olduğunu görüyoruz. Acaba kadınlarımız bunları hak ediyorlar mı? Hangimiz sebepli ya da sebepsiz bir şekilde bir kadına el kaldırmak, onlara zarar vermek ya da buna sessiz kalmak ister ki? Gençler siz, siz olun şimdi ve ileride kadınlara zarar vermeyin. Çünkü bunu yapınca elinize hiç bir şey geçmez. Bunu yapınca sadece bir kadına zarar vermiş olmuyorsunuz. Belki bir anneye, bir kız kardeşe, bir evlada ve en önemlisi sizi bedensel ve ruhsal olarak tamamlayan eşinize zarar vermiş oluyorsunuz. İnsanlığa zarar vermiş oluyorsunuz. Bir kadına şiddet uygulayınca, çocuğunuzun zihnine hiç iyileşmeyecek bir yara açmış olacaksınız. Çocuğunuz da çocuğuna... Bu böyle devam eder. Bunu yapınca hayatın çarklarından birini yerinden sökmüş oluyorsunuz.

Size bir öğretmen ya da bir abi ya da hiç tanımadığınız biri olarak öğüt veriyorum. Bugün benim dersimden geçebilirsiniz ya da kalabilirsiniz, bu yıl üniversiteye gidebilseniz ya da gitmeyebilirsiniz. İnanın bana, bu hiç önemli değil. Önemli olan iyi bir insan olmanız. Eğer iyi bir insan olamıyorsanız, isterseniz dünyanın en başarılı, en çalışkan, en zengin insanı olun. Bu size en fazla belli bir yere kadar saygınlık kazandırır, ama iyi bir insan olabiliyorsanız inanın bana kaybetseniz bile size destek çıkan insanlar çıkacaktır. Çünkü iyiler her zaman kazançlı olarak çıkar bu oyundan. Siz sadece iyi bir insan olmaya bakın. Gerisi bir şekilde halledilir.” ”

İyi bir insan olmak ve iyi bir insan yetiştirmek dileği ile...