Kaygı Veriyor Ayrılıklar Sönen Ocaklar

Son yıllarda maalesef huyumuz değişiyor. Sanki dış devletlerin yanlış gidişatını örnek alıp öğrendik. Şu cennet vatanımızın güzel insanları, toplumun temeli olan önemli gelenek ve göreneklerimizi bazı kardeşlerimiz unutuyor olabilir. Yanlış gidişatlara yöneliyorlar. Son yıllarda boşanma olayları artıyor, evlilikler kısa sürüyor. Hani evlenmeye ilk adım attığımız zaman ahdimizde söylediğimiz şu cümleler: Hastalıkta, sağlıkta, geniş günde dar günde, varlıkta ve yoksullukta bir ömür boyu birbirimize destek olacağımıza dair söz veriyoruz. Çok güzel anlamlı kelamlar söylüyoruz ama ne oluyorsa bunlar sadece lafta kalıyor. Bu sözlere bağlı kalan kardeşlerimizin sayısı gün geçtikçe azalıyor. Evlilikler son yıllarda çok kısa sürmeye başladı. Bu olaylar bizi derinden üzüyor. Hem de kaygı veriyor. Ne diyeyim eş, eşinin kıymetini bilmez olmuş. Şiddetli geçimsizliği olan, istisnai durumları olan kardeşlerimiz olabilir. Onlara sözüm yok. Fakat basit sorumlulukları yerine getirmeyen, aile düzenini hiçe sayan bazı kardeşlerimiz, “aramız iyi de fakat huzurumuz bozulmadan ayrılalım.” gibi talihsiz sözler söyleyip sorumluluktan kaçıyor. Bana göre en güzeli eşler birbirine karşılıklı sevgi, saygı gösterip hayatın güzelliklerini zorluklarını birlikte göğüsleyip yoluna devam etmeli. Sorunları birbirlerine danışarak çözmeliler. Ufak tefek sorunları büyütüp, anlamsız sebepler uğruna evlilikleri bitirmek sadece iki kişiyi olumsuz etkilemez. Toplumun evliliğe bakış açısını da olumsuz manada etkiler. Ayrıca boynu bükük kalan çocuklarında yüzlerini soldurur. Geleceğe umutsuz bakan üzgün perişan bir hayat yaşarlar. Üvey anne üvey baba elinde morallerinin bozuk olacağı muhakkaktır. Yani her zaman aklı selim ile iyi düşünüp karar vermemiz bütün toplumun yararına olacaktır diye düşünüyorum. Evinde huzur olmayan çocuklar tedirgin olursa Allah korusun evden kaçanlar dahi olur. O bakımdan yuva kurarken çok iyi düşünüp ondan sonra karar verirsek daha iyi olur kanaatindeyim. Çocuklarımızın ve toplumun geleceği için el ele verelim. Gelenek ve göreneklerimize, yaşantımıza, sevgi ve saygıyla bağlanarak yön verelim. Yakınımızda olan mutluluğu uzaklarda değil yanı başımızda arayalım. Sevdiklerimize şu fani âlemden göçüp gitmeden iyi davranmayı bilelim. Bazen de kusuru kendimizde arayalım. Kırıp dökmeden sabırla yolumuza gidersek herkes mutlu olur. İnsanlar kederli olmayınca hiç beklemediği anda güzel ufuklar açılır. Gönüller kırılmaz sevgiyle coşar. Ağlayan çocuklar ağlamaz güler, huzurlu yaşar. İnsanlar zorlukları konuşup anlaşıp sevgiyle saygıyla aşar. Ben yerine, biz diyerek hareket edersek, gönüller kırgın olmaz. O zaman birlik beraberlik, düzen olur. Dilerim ocaklar sönmesin, yuvalar yıkılmasın, evlerimiz huzur dolsun, dünyanın cenneti olsun. Bu dünyada hiçbir kardeşimiz üzülüp ağlamasın, analar yüreğini dağlamasın. Şu güzel nimet dolu dünyamızı cehenneme çevirmeyelim. Güzel insanlar öfke ile birbirinizi kırmayın Allah’a emanet olun. Saygılarımla Osman KAYA dört dörtlüğümü sizlerle paylaşmak istiyorum:

Bir ömür beraber olalım derdik,

Ne oldu değişti sözümüz bizim.

Babadan dededen böyle mi gördük,

Bu değildi dostlar özümüz bizim.

Destandı sevgimiz yürek dağlardı,

Gönülleri birbirine bağlardı,

Eşler bir arada güler ağlardı,

Çınardı oğlumuz kızımız bizim.

Az gelirle mutlu mesut yaşardık,

Aşk uğruna dağı taşı aşardık,

Yol kat edip diyar diyar koşardık,

Sevdayla ağlardı sazımız bizim.

Âşık Kaya der ki tatlıydı diller,

Üşütmezdi bizi esse de yeller,

Sel gibi coşardı seven gönüller,

Birlikte gülerdi yüzümüz bizim.