KİŞİNİN KENDİ İÇİNDE BÜYÜTTÜĞÜ ENGELLER

Bir bilge, bir gölletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin, devamlı olarak göllete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama göllete geldiğinde suda ki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini göllete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer.

Evet, kişinin istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkularıdır, kendi büyüttüğü engelleridir, insan bunu aşarsa istediklerini elde edebilir.

Her insan mutlu, özgür, sevgi dolu, bolluk ve bereket içinde bir yaşam sürme bilinciyle doğar. Ancak hayata geldiği andan itibaren güvensiz korkulu ve endişeli bir ortamın içinde bulur kendini.

Çoğunlukla hayatımızı korkular yönetir. Yaşadığımız bu korkular ilişkilerimizi, maddi olanaklarımızı, başarılarımızı, aile yaşantımızı ve bazen de fiziksel ve ruhsal sağlığımızı tehdit eder.

Hani halk dilinde bir söz vardır.” Korktuğum başıma geldi.” Diye, maalesef öyledir.

O korku sahnesini o kadar fazla düşünür ve bize yaşatacağı duygunun provasını bilinçsizce o kadar çok yaparız ki, başımıza gelmemesi mümkün değildir!

Korkular içlerinde çok yoğun duygular barındırır ve unutmamak gerekir ki duyguların ciddi bir çekim gücü vardır. İşte bu yüzden korktuklarımızı hayatımıza hızla çekeriz!

Korkunun kendi kendine beslenen bir canavar olduğu söylenir. Bir şeyden korktuğunuzda ve onunla yüzleşmekten kaçındıkça, korkuyu bizzat kendiniz büyütmüş oluyorsunuz.

Bazen, cesaretinizi toplar ve sizi korkutan şey ile yüzleşmeye karar verirsiniz.

Örneğin, yükseklik korkunuz vardır, yüksek bir yere çıkar, korkunuzu kontrol edip, aşana kadar orada beklersiniz. Fakat sorun şu ki, bu ya hep, ya hiç, taktiği her zaman ise yaramayabilir. Korkularla yüzleşmek gerektiğini söylemek kolaydır; Zor olan bunun yapmanın doğru bir yolunu bulmaktır.

Yani gerçekte, korkuyla yüzleşmek bir süreçtir. Kendi aşamaları, ritmi ve yolları vardır. Korkuyu aşmak için izlenecek doğru yol, gerçekten korkunuzu yenmenizi sağlayacak bir plan yapmaktan geçer.

Korkunuza neyin neden olmuş olabileceği üzerine derinlemesine düşünmektir. Kendinize şunu sorun: “Ben gerçekten neden korkuyorum?” Makul sayılabilecek korkularımız elbette vardır. Örneğin, yüzmeyi bilmediğiniz için sudan korkarsınız, içgüdüsel olarak hareket eden vahşi hayvanlardan korkuyorsunuzdur…

Bazen diğer korkularımız ise, tutarsız olabilir. Buna örnek ise, zararsız haşerelerden korkmak, ya da bir binanın zemin katında, düşme ihtimali yokken bile yüksekten korkmak gibi.

Şöyle ki; yapmanız gereken korkularınızı bulmak ve elinizde geldiğince anlamaktır. İnkâr etmeye çalışmayın, her yönü ile kabul etmeye çalışın. Korktuğunuzun kaynağına bakın. Çünkü bütün korkuların kaynağı bilgi eksikliğinden ya da bilinmezlikten gelmektedir. Bu sebeple, bakış açınızı değiştirmek çok önemlidir. Birçok durumda, en zor kısım, korkularımızla yüzleşmek…

Ancak korkularımızı yok etmeye çalışmak yerine dönüştürmek için çaba göstermeliyiz. İnsanların kendilerini güvende htikleri konforlu ortamlarının değişmesinden korku duyarak buna karşı direnç gösterir. Ancak ilerlemek ve gelişmek için değişimi kabullenme cesaretini göstermek gerekiyor.

Kısaca, bir insanın gayesi ile arasındaki engel çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkular ve vehimler. Yani kişi kendi engelini kendi kurar. Bu engeli: “kendisini” ancak aştığı zaman gayesine ulaşabilir.

Korkusuz, sevgi dolu günler sizin olsun…