Malatya'da Fırsatçılara Neden Dur Denilmiyor?

6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli 11 ili ve Malatya'yı da vuran deprem, sadece büyük bir yıkımla can kaybına yol açmadı, aynı zamanda insanlığın en karanlık yönlerini de ortaya çıkardı. Depremden etkilenen masum insanların çaresizliğinden faydalanmaya çalışan fırsatçılar, Malatya'da adeta bir utanç tablosu yarattılar.

Depremlerin ardından normalleşme süreciyle birlikte, bazı marketler ve işletmeler, su, ekmek, bebek bezi gibi temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını fahiş oranlarda yükselttiler. Malatya deprem bölgesi olmasına rağmen metropol fiyatlarına maruz bırakıldı. Bu durumla birlikte Malatyalıların temel ihtiyaçlara erişimi oldukça zorlaştı ve çaresizlikleri sömürüldü. Sanki depremden etkilenen insanlar lüks ürünler talep ediyormuş gibi, normal fiyatların kat kat üstünde fiyatlar talep eden bu fırsatçılar, 14 ay geçmesine rağmen insanlıktan nasiplerini almamaya devam ediyor.

Evsiz kalan depremzedelerin barınma ihtiyacı da fırsatçıların hedefi oldu. Malatya’da deprem öncesi uygun fiyatlı olan evlerin kiraları, deprem sonrası katlanarak arttı ve hala da artıyor. Ev sahipleri, zor durumda olan kiracıları evlerinden çıkararak ve yüksek kiralar talep ederek depremzedelerin acısını ikiye katladılar. Malatya’daki depremzedeler iki cepheyle savaşmaya zorlandı; bir yandan sevdiklerini ve evlerini kaybetmenin acısıyla uğraşırken, diğer yandan da barınma sorunu ve fahiş fiyat artışlarıyla mücadele etmek zorunda kaldılar ve kalmaya da devam ediyorlar.

Malatya’da depremler sonrası hırsızlık ve dolandırıcılık vakaları da arttı. Bazı kişiler, depremden etkilenen evleri ve işyerlerini soyarken, kimliği belirsiz kişiler depremzedelere maddi yardım adı altında dolandırıcılık yaptılar. Malatya Emniyet Müdürlüğü ve bağlı birimleri, deprem felaketinin ardından ortaya çıkan hırsızlık ve dolandırıcılık vakalarını büyük ölçüde engellemeyi başardı. Asayiş noktasında güvene ulaşan Malatyalı maalesef fahiş fiyatlarla sınanmaya devam ediyor.

Malatya'da yaşanan deprem felaketi, insanlığın en zor zamanlarında bile bazı kişilerin ne kadar acımasız ve bencil olabileceğini gösterdi. Fırsatçılar, hala insanların çaresizliğinden faydalanarak haksız kazanç elde etmeye devam ediyor. Yetkililerin yetersiz kalması ve fırsatçılara karşı caydırıcı yaptırımlar uygulanmaması ise bu tabloyu daha da trajik hale getiriyor.

Hayatı tepetaklak olan insanların yaralarını sarmak ve bu tür felaketlerin tekrarlanmaması için daha güçlü bir dayanışmaya ve daha adil bir sisteme ihtiyacımız var. Unutulmamalıdır ki: Bir felaketin gölgesinde bile insanlık ve merhamet duygularımız ön planda olmalı. 14 ay sonrasında bile acımasızca fırsatçılık yapanlar, gereken cezayı almalıdır.