Türk Güreşinin Sarı Fırtınası, Malatyalı Dursun Ateş
Atalarımızın Orta Asya'dan başlattığı yürüyüş ile geldikleri, Anadolu’muza getirdikleri yegâne spordur güreş. Tarihin en eski spor dalı güreşin, Türk spor tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Malatya’mızda da güreşten bahsedildiğinde ilk akla gelenlerden biri Dursun Ateş’tir. Bu yazımızda Türkiye'nin ve Malatya'nın Milli Pehlivanı Dursun Ateş’i anlatacağız. Dursun Ateş kimdir? 100 kiloda, 50’den fazla kez milli mayoyla ülkemizi temsil eden, yurtiçi ve yurt dışında 100’e yakın madalya kazanan, Malatya’nın, Türkiye’nin milli güreşçisidir Dursun Ateş.
Salto tekniğini en iyi şekilde uygulayan güreşçi olmasıyla, attığı muhteşem saltolarıyla rakiplerini kolayca alt etmesiyle ünlüdür Dursun Ateş. “Yalnızca tırnağından dahi tutsa, rakibini anında alt eder Sarı Fırtına” cümlesi ile sporcusu, antrenörü, kısacası tüm güreş camiasının hafızasında yer etmiştir Dursun Ateş.
İlkokulu Yeşilyurt Kadiruşağı Köyünde okuyan Dursun Ateş, iki yıl boyunca orta okula gidemedi. Köyünde koyun, kuzu yaydı. Koyun, kuzu yaydığı zamanlarda çayırda, çimende bol bol güreş tutuyordu. Okul çağını kaçıran Ateş, ara verdiği okul hayatına akşam ortaokulunda devam etmeye başladı. Güreşle eğitimi bir arada yürüten Dursun Ateş, aynı zamanda İngilizce kursuna giderek, İngilizce öğrendi.
1980 yılı Dursun Ateş’in hayatında beş önemli gelişmeye vesile oldu. Bunlardan birincisi ilk defa güreşte milli sporcu olması. İkincisi Bulgaristan’da ulusal bir turnuvada 2. olması. Üçüncüsü evlenmesi. Dördüncüsü askere gitmesi ve beşincisi de silahlı kuvvetler gücünün güreşçisi olmasıdır.
Bundan sonrasını Dursun Ateş’in anlatımıyla devam edelim.
“1959 yılında Yeşilyurt’un Kadiruşağı Köyü’nde doğdum. Köyümüzün çayırlarında güreş tutardım arkadaşlarımla. Babamın ve öğretmenimin “Büyüyünce ne olacaksın?” sorularına hep “Pehlivan olacağım” derdim. 14 yaşıma kadar çobanlık yaparak, köyde koyunları güttüm. Ortaokula giden çocuklara özeniyordum. Yaşım ilerlemiş olduğundan akşam ortaokuluna yazıldım. Gündüz koyunları güdüyor, akşam ortaokula gidiyordum. Bir gün bir öğretmenim bana, “Senden iyi bir güreşçi olur” deyince ertesi gün çobanlığa veda ederek, antrenman salonunun yerini aramaya başladım. Bir müddet salonda güreşçilerin antrenmanlarını izledim. Babamın rızasını istedim ama babamın da şartı vardı. Sabah dükkânımızda çalıştım. Öğleden sonra güreş antrenmanına, akşam da ortaokula devam ettim.
Güreş hocam ünlü pehlivan Kemal Dağdeviren'den öğrendiğim güreş tekniklerini kolayca tatbik ediyordum. Türkiye Şampiyonasına katılacak güreşçilerin belirleneceği il seçmelerinde Malatya şampiyonu oldum. Katıldığım ilk Türkiye Şampiyonasında rakiplerimi yenerek şampiyon oldum. Sonraki yıllarda üst üste Türkiye Şampiyonu olunca, beni milli takıma aldılar. Bana “Yurt dışı temsil sorumluluğunu” verdiler. 50'den fazla kez milli mayoyu giydim. 100 kilo sıkletinde katıldığım turnuva ve şampiyonalarda yurt içinde ve yurt dışında madalyalar kazandım. 1980 yılında evlendim. Dört ay sonra askere gittim. Askerliğimi yaparken Türk Silahlı Kuvvetler Güreş takımına seçildim. Ordu takımında da madalyalar kazandım.
Çok sevdiğim güreşte çok daha iyi yerlere gelecek durumdaydım. Ancak babam, ticari işlerini büyütünce işleri yoğunlaştı ve beni yanında görmek istedi. Bu durum benim, güreşte daha da ilerleme isteğime engel oldu. Uluslararası ithalat ve ihracata başladık. İşimden dolayı gittiğim Amerika’da üç yıl boyunca ticaretle uğraştım. Amerika’da Türklerle bir araya geldik. Sosyal etkinlikler ve sportif çalışmalar yaptık. Amerika’da güreş turnuvaları tertip ettik.
Malatya’ya kesin dönüş yaptıktan sonra 1992 yılında güreş il temsilcisi oldum. Yeşilyurt Kiraz Festivali güreş turnuvalarını organize ettim. Valimiz Saffet Arıkan Bedük’ün destekleriyle Cumhurbaşkanımız Turgut Özal adına Karakucak Güreşlerini başlattık. Malatya’da sporun her branşında aktif çalışmalar yapan Kemal Deniz, Malatya’nın ilk güreş ağası oldu. 18 yıl devam eden şampiyonalarda, belediye başkanlarımız Münir Erkal, Cemal Akın, Yaşar Çerçi, iş adamlarımızdan Şahin Özer, Rıza Ateş güreş ağası oldular. Yıllar boyu süren güreş çalışmalarıma nokta koydum. Şu anda Geleneksel Sporlar Federasyonu Yönetim Kurulu üyesiyim.”
50 yaş grubunda Dünya 3.sü olarak ülkemize ve Malatya’ya bir kez madalya kazandıran, milli gururumuz Dursun Ateş’e teşekkür ederek, mutluluklar diledik. Söyleşimizi milli güreşçimiz Dursun Ateş’in, güreş sporu hakkındaki veciz sözü ile ve Malatyalılara selamlarını ileterek tamamlayalım.
“Güreş bir tevazu sporudur. Hasmını yenecek kadar güçlü. Elinden tutup kaldıracak kadar muktedir, merhametli. Sarılıp alnından öpecek kadar naif sevgi dolu. Peygamberin sünneti manevi bir spor dalıdır.”