Masum Çocuklar, Travmalı Öğretmenler, Çaresiz Veliler…

Okullar, bilgi ve beceri edinmenin yanı sıra, barışçıl bir toplum için gerekli olan saygı, sevgi ve hoşgörü gibi değerlerin de öğrenildiği yerlerdir. Ne yazık ki, son yıllarda okullarda şiddet olaylarında artış gözlemlenmektedir. Bu durum, hem öğrencilerin hem de eğitimcilerin güvenliğini tehdit ederek, eğitim ortamını olumsuz etkilemektedir.

Okulda şiddet; fiziksel saldırı, sözel taciz, zorbalık, siber zorbalık ve cinsel taciz gibi farklı şekillerde görülebilir. Bu tür olaylar, maruz kalan öğrencilerde travmatik etkilere yol açarak, özgüven eksikliği, depresyon, kaygı bozukluğu ve akademik başarısızlık gibi problemlere neden olabilir.

Okulda şiddeti önlemek için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Aileler, çocuklarına sevgi ve saygıya dayalı bir aile ortamı sunmalı, şiddeti asla çözüm olarak görmemeleri gerektiğini öğretmelidir. Öğretmenler, şiddet olaylarına karşı duyarlı olmalı, öğrenciler arasında iletişimi ve işbirliğini teşvik etmeli, zorbalık gibi durumlarda gerekli müdahaleleri yapmalıdır. Okul idareleri ise, şiddet önleme politikaları geliştirmeli, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini güçlendirmeli ve gerekli güvenlik önlemlerini almalıdır.

Toplum olarak da şiddete karşı sıfır tolerans göstermemiz ve bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapmamız önemlidir. Medya da şiddeti teşvik eden içeriklerden kaçınmalı, barışçıl ve saygılı iletişime örnek teşkil etmelidir.

İstatistikler Korkutucu!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre: 2021-2022 eğitim yılında okullarda 23 bin 393 şiddet olayı gerçekleşti. Bu olayların 17 bin 888'i öğrenci arasında, 5 bin 505'i ise öğretmenlere karşı gerçekleşti.

Eğitim Sen'in araştırmasına göre: Öğretmenlerin %80'i son bir yıl içinde en az bir kez şiddete maruz kaldı.

UNICEF'in raporuna göre: Türkiye'de her 10 çocuktan 1'i okulda şiddete maruz kalıyor.

Şiddetin Türleri Çoğalıyor

Fiziksel şiddetin yanı sıra, sözlü şiddet, mobbing, siber zorbalık gibi şiddet türleri de artıyor. Bu durum, özellikle öğrenciler üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor.

Sonuçlar Vahim!

Eğitimde şiddet, öğrencilerin akademik başarılarını olumsuz etkiliyor, özgüvenlerini zedeliyor ve travmalara yol açıyor. Öğretmenler ise iş tatminlerini kaybediyor, motivasyonları düşüyor ve istifa oranları artıyor.

Peki Neler Yapılabilir?

Bu sorunun tek bir cevabı yok. Sorunun köklü çözümü için toplumda şiddete karşı sıfır tolerans anlayışının yerleştirilmesi gerekiyor. Ailenin, okulun ve toplumun ortaklaşa çaba göstermesi şart.

Şiddet önleme eğitimleri: Tüm eğitim paydaşlarına şiddetin önlenmesi ve yönetilmesi konusunda eğitimler verilmeli.

Psikolojik danışmanlık hizmeti: Okullarda öğrenciler ve öğretmenler için kolay erişilebilir psikolojik danışmanlık hizmeti sunulmalı.

Yasal düzenlemeler: Eğitimde şiddete karşı caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu düzenlemeler etkin bir şekilde uygulanmalı.

Medya sorumluluğu: Medya, şiddeti meşrulaştıran ve normalleştiren içeriklerden kaçınmalı, bunun yerine barışçıl iletişimi ve saygıyı teşvik eden yayınlar yapmalı.

Unutmayalım ki eğitim, şiddet değil, sevgi ve saygıyla inşa edilir. Bu sorunun çözümü için hepimizin üzerine düşen bir görev var.