Türk edebiyatının “Masal Babası” olarak anılan Eflatun Cem Güney, hem Türkiye’nin kültürel mirasını koruma çabalarıyla hem de uluslararası başarısıyla dikkat çeken bir isim. 1896 yılında Malatya’nın Hekimhan ilçesinde dünyaya gelen ve küçük yaşta hem yetim hem de öksüz kalan Güney, Türk halk masallarını derleyerek, yerelden evrensele uzanan bir köprü kurmayı başardı.
Güney’in hayatındaki dönüm noktalarından biri, oğlunu kaybetmesinin ardından kendini masal dünyasına bırakmasıydı. “Masal Babalığı” unvanını kazandıran çalışmaları, onun acılarını hafifletmekle kalmadı, Türk kültürünün unutulmaya yüz tutmuş halk hikâyelerini kurtararak gelecek kuşaklara taşımayı sağladı.
Hans Christian Andersen ödülüne layık görülen ilk Türk yazar olan Güney, “Açıl Sofram Açıl” ve “Dede Korkut Masalları” ile sadece Türkiye’de değil, dünya çocuk edebiyatında da adını duyurdu. Sözlü kültürün zenginliğini masallara, halk hikâyelerine ve efsanelere taşıyarak, bu eserleri radyo programları aracılığıyla kitlelere ulaştırdı. “Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı radyo programı, televizyonun olmadığı yıllarda Türkçenin zenginliklerini dinleyicilere aktardı.
Eflatun Cem Güney’in eserleri, sadece masallar değil; halk hikâyeleri, fıkralar ve efsanelerle de dolu. Halk kültürünün kaynağı olarak folkloru gören Güney, bu mirasın eğitim materyali olarak kullanılmasına öncülük etti.
Toplamda 70 masal, 8 efsane, 5 halk hikâyesi ve 252 fıkrayı derleyip kaleme alan Eflatun Cem Güney, Türk kültürüne benzersiz bir katkı sundu. 2 Ocak 1981’de hayata veda eden Güney, masallarıyla yalnızca çocukları değil, her yaştan okuru büyülemeyi başardı. Eserleri, Türk edebiyatının önemli bir yapı taşı olarak kabul edilirken, günümüz araştırmacılarının da ilgisini çekmeye devam ediyor.