Osmanlı’da Yılbaşı Kutlamaları: Gelenekten Cumhuriyet’e

Osmanlı İmparatorluğu'nda yılbaşı kutlamaları, günümüzden oldukça farklıydı. Bugün, Batı’dan gelen geleneklerle kutladığımız yılbaşı, Osmanlı'da farklı bir biçimde ve farklı bir zaman diliminde yapılıyordu. Hicri takvimi kullanan Osmanlı’da yılbaşı, Muharrem ayının ilk günüydü.

Muharrem, hem takvimsel olarak yılın ilk ayıydı hem de dini anlamda çok önemli bir aydı. Bu sebeple, Muharrem'in ilk günü resmi törenlerle kutlanırdı. Bu kutlamalarda en dikkat çeken detay ise şairlerin yazdığı şiirleri padişaha sunmalarıydı. Şiirler, yeni yıl için iyi dileklerle dolu olması ve padişahın bu törenlerde halka bahşiş dağıtması da bir gelenekti. Bu bahşişin adı ise "Muharremiye" olarak biliniyordu.

Fakat bu kutlamaların şenlikli bir havası yoktu. Çünkü Muharrem ayı aynı zamanda bir yas dönemi olarak kabul edilirdi. Hz. Muhammed'in torunu Hüseyin'in Kerbela'da 10. gününde şehit edilmesi nedeniyle Osmanlı'da Muharrem, derin bir hüzün ve matemle geçirilirdi. Bu nedenle, yılbaşı kutlamaları neşeli eğlenceler yerine, daha çok dini ve manevi bir boyutta gerçekleşirdi.

Osmanlı'da yılbaşı kutlamalarının Batı etkisiyle şekillenmesi, II. Mahmud dönemine dayanır. 1829 yılında, İngiliz elçisinin düzenlediği bir baloya Osmanlı Devleti’nin ileri gelenlerinin katılımıyla Batı tarzı yılbaşı kutlamaları ilk kez Osmanlı sarayına girmiştir. 1856’da ise Sultan Abdülmecid, Fransız elçisinin düzenlediği baloya katılarak bu Batı geleneğini bir adım daha ileriye taşıdı.

Yılbaşı kutlamalarının Batı tarzında yapılması, sadece Osmanlı sarayıyla sınırlı kalmadı. Hristiyan nüfusun ve Beyaz Rusların İstanbul’a gelmesiyle birlikte, müslüman halk da yavaşça yeni yıl kutlamalarına katılmaya başladı. Bu kutlamalar, dini anlamından çok eğlenceli bir etkinlik olarak şekillenmeye başlamıştı.

1918-1923 yılları arasında İstanbul’da yaşanan işgal yıllarında, Ruslar’ın yeni yıl kutlamaları tamamen eğlence odaklı bir hale geldi. Hristiyanlıkla ilgili dini anlamını yitiren bu kutlamalar, halk arasında hızla yayılmaya başladı. Bu dönemde yeni yıl, sadece bir eğlence olarak kabul ediliyordu.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte, yılbaşı kutlamaları tüm halk arasında yaygınlaşmaya başladı. Piyango idaresinin düzenlediği özel yılbaşı çekilişleri, kutlamaların yerleşmesini sağlayan önemli bir dönemeçti. Artık halk, yeni yılı coşkulu bir şekilde kutluyor, evler süsleniyor, hediyeler alınarak insanlar birbirine mutluluk dileklerinde bulunuyordu.