Bütün dünyadaki kirlenmeye paralel olarak ülkemizde ve bölgemizde de akarsularımız kirlenmektedir. Elli altmış yıl öncesini hatırlayanlar bilir, akarsularımız o kadar temizdi ki gönül rahatlığı ile her türlü temizlikte kullanılır, yıkanılır ve hatta içilirdi.
Günümüzde ise birçok suya elimizi batırmaktan bile korkar hale geldik. Bundan üç yıl öncesiydi Eski Malatya’da oturan bir tanıdığıma yakında emekli olacağım Eski Malatya’dan bir arazi alıp içerisine bir ev yapsam nasıl olur diye sordum. Hocam arazi varda su sıkıntısı da var dedi. Nasıl olur? Oralarda kanallarda su olmalı dediğimde su varda elinizi vuramazsınız aşırı kirli dedi. Azerilerin bir sözü var“Et kohirse tuz atirler tuz gohirseneylemeli. “Onların dedikleri gibi her türlü kirimizi su ile temizliyoruz su kirlenirse neylemeli?
Sulardaki kirlenmeler doğal kirlenme değil. Bizzatihi bizlerin sanayi atıklarını, lağım vb. suları akarsulara vererek yaptığımız kirletmedir. Adeta bizden aşağısının canı çıksın der gibi. Elbette kaynağı uzaklarda olan Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Fırat gibi nehirleri belki bir noktadan sonra temiz tutamayız. Ancak kaynağı fazla uzak olmayan akarsuları kolaylıkla temiz tutabiliriz.
Bu arada hemen belirteyim; benim akademik çalışma alanıma bakıp çevre mühendisliği ile ilgili akademisyen olduğum düşünülmesin. Ben, Elektrik- Elektronik Mühendisliği bölümünde çalışan bir akademisyenim. Ancak çevre hepimizin olduğu için çevre ile de ilgiliyim.
Akarsuların eski temiz haline kavuşturulması önerisini Tohma çayı örneği üzerinden değerlendirmek istiyorum. Tohma’nın iki kaynağı var; birisi kangal ‘ ın Kuluncak sınırına yakın bölgeden doğar Gürün’ün Tökler ve Sarıca köyünden geçip Kuluncak’ın Sofular, Bicir, Alvar köylerinden geçerek Kuluncak ilçesinin dışından devam ederek yine Kuluncağa bağlı bazı küçük yerleşim birimlerinin uzağından geçerek Ayvalı çayı ile birleşip kanyona ulaşır. Diğer kol ise Darende tarafından gelen Tohma’nın diğer kolu Gürün ‘ün Tahtalı Dağlarından doğar Gürünün bazı yerleşim birimlerinden geçip Darende’nin Hacılar Mah., Darende ve Darende çıkışındaki yerleşim birimlerinden sonra Irmaklı civarında birleşerek Tohma adını alır. Karakaya barajına dökülür.
Şimdi bu boyuttaki ırmakların temiz hale getirilmesi zor mu? Hayır! Mevcut kirlilik nedenleri; kuzeyden gelen sekiz on civarındaki yerleşim birimlerinin kanalizasyon atıklarının Tohma’ya karışması ile Alvar civarındaki maden arıtma tesisi suyunun Tohma’ya karışmasından ibarettir. Darende’den gelen kol içinde yine yaklaşık bir o kadar yerleşim biriminin atıkları suyu kirletmektedir. Büyük Şehir ve İlçe belediyelerinin bu yerleşim birimlerindeki kirlilik kaynaklarını kontrol altına almasıyla eski temiz nehirlerimize kavuşabiliriz. O eski nehirler ki adeta Orta Anadolu’da yazları birer sahil görünümündeydi ve çocukluğumuzun plajlarıydı. Darende’deki ırmaktan bir kanal ayrılıyordu evlerin bahçelerinden geçerek elektrik santraline kadar ulaşıyordu ve herkes kendi evinin önünden geçen kanaldan sanki özel havuzları gibi serinliyorlardı. Tabii evler arasında yüksek duvarların olduğu avlular oluşturulmuştu. Böylesi bir konfordan o sulara dokunamaz hale gelişimiz ne kötü değil mi?
Çocukluğumuzdaki dünyamızı geri getiremesek de çocukluğumuzdaki ırmakları geri getirme şansımız var.