Malatya’nın Pütürge ilçesinde devam eden maden faaliyetlerinin her geçen gün sınırlarının genişlemesi bölge halkını tedirgin ediyor. Pütürge Çevre Platformu Sözcüsü Ramazan Derin bugün yaptığı basın açıklamasında özellikle Taşmış, Gündüz, Örnekköy, Belen ve Kayadere mahallelerinde yoğunlaşan madencilik faaliyetlerinin, bölgenin doğal yapısını ve halkın yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirtti.
“ALTIN MADENİ SONDAJLARIYLA COĞRAFYA DELİK DEŞİK EDİLİYOR”
Kayadere Mahallesi’nde son dört aydır devam eden altın madeni sondaj çalışmaları sırasında siyanür kullanımının tespit edildiğini açıklayan Derin,
"4 aydan beri Kayadere mahallemizde Altın Madeni Arama Sondajlama çalışmalarında koca bir coğrafya delik deşik edilmiş. Onlarca kuyuda tarafımızdan yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde ‘Siyanür’ kullanımı tespit edilmiştir."
ifadelerini kullandı.
AĞIR METALLER VE VAHŞİ MADENCİLİK
Taşmış, Gündüz, Örnekköy ve Belen mahallelerinde bulunan 39 atıl durumda maden sahasının, ağır metaller içeren malzemelerin ilkel ve vahşi yöntemlerle çıkarıldığı bir merkez haline geldiğini vurgulayan platform, bu durumun endemik bitki türlerinden yaban hayatına kadar tüm ekosistemi tehlikeye soktuğunu belirtti.
HALKIN GÜNLÜK YAŞAMI ZORLAŞIYOR
Derin, Pütürge’yi Malatya merkeze bağlayan yolların, maden taşımacılığı nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ve bölgedeki otlakların, kaynak sularının ve tarım arazilerinin ciddi şekilde zarar gördüğünü dile getirdi. Ayrıca, taşınan madenlerin yol açtığı toz bulutlarının hem çevre hem de insan sağlığı için yüksek riskler içerdiğine dikkat çekildi.
ŞİRO ÇAYI VE TARIM ARAZİLERİ TEHLİKE ALTINDA
Taşmış Köyü’ne bağlı Çermik Mezrası’nda, Şiro Çayı’na yalnızca 10 metre mesafede yer alan sulak tarım arazilerinin ortasında açıkta maden stoklama ve yükleme işlemlerinin yapıldığı belirtildi. Bu faaliyetlerin, bölge sınırlarını aşarak ulusal ve uluslararası bir çevre felaketi haline geldiği ifade edildi.
“EKOKIRIM SUÇU İŞLENİYOR”
Derin, ilgili kurumlara yapılan başvurular ve mahkeme kararlarına rağmen herhangi bir yaptırım uygulanmadığını vurgulayarak,
“Anayasa’nın 56. maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 181. maddesi açıkça ihlal edilmektedir. Bu durum, uluslararası hukukta ekokırım suçu kapsamında değerlendirilmektedir”
dedi.
Derin, başta mahalle muhtarları olmak üzere ilçe ve büyükşehir belediyeleri ile sorumlu tüm kurumları vicdani ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı.
Açıklamada,
“Çevreye verilen zararların önlenmesi, bireysel ve kurumsal bir sorumluluktur. İhmali durumda cezai yaptırımlar uygulanması gerekmektedir”
ifadelerine yer verildi.
Derin, bölgede yaşanan çevre tahribatına karşı hukuki ve toplumsal mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.
