ŞEHRİMİZİ BU HALE KİMLER GETİRDİ (C)

02 Ekim 2020 Cuma günü çıkan köşe yazıma kaldığımız yerden…

13- Önce gelin birlikte bu plana ne oldu? Ona bir bakalım. Yıl 1984 Belediye Seçimleri yapıldı. Sayın Seyhan Semercioğlu, Meclis Üyelerinin çoğunluğunu da alarak Belediye Başkanı oldu ve1989 yılına kadar Belediye Başkanlığımızı yaptı. Yıl l989-1999 arası Belediye Seçimleri yapıldı. Sayın Münir Erkal, On yıl Meclis Üyelerinin çoğunluğunu da alarak Belediye Başkanı oldu ve on yıl bu kenti tek başına yönetti. Bu 15 yıl boyunca,1983 yılında bitirilen ve Bakanlıkça onaylanan,’’1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’’ ne Belediye Başkanlarının ne Meclis Üyelerinin ne İl Genel Meclis Başkanı ve üyelerin ne Valilerimizin ne Siyasi Partilerimizin ne Sivil Toplum Kuruluşlarının ne Basınımızın ne de bu şehrin sahipleri değil sakinliğini seçen hemşeriler olarak bizlerin aklına geldi. Ve bir dakika ne oluyoruz sayın yöneticilerimiz; kentimizin ‘Anayasası’ olan bu planı neden, niçin, niye uygulamıyorsunuz? ‘’1/5000 ve 1/000 Ölçekli uygulama planlarını’’ neye göre yapıyor ve uyguluyorsunuz? Şehrimizin bir Mahallesini ya da bir bölgesini kafanıza göre ele alıp şehrimizin bütüncüllüğünü gözetmeden, uygulama planlarını kentin arazi ‘rantını’ yağmalattırmak için mi yapıyorsunuz? Diye yöneticilerimize sorabildik mi? Hayır; Sevgili hemşerilerim hayır. Ne biz sorabildik ne onlar görevlerini ve hemşerilerine karşı sorumluluklarını yerine getirdiler. Tabi bu arada birileri şehrimizin arazi rantını ve kaymağını alıp götürdü. Sevgili hemşerilerim de ara sıra kendi aralarında bu birilerinin adını fısıldasa da ağzımız açık hep beraber seyrettik bu yağmayı.
14- Peki, sonra ne oldu? Plan hikâyemize devam edelim. 1983 yılında onaylanan ve 2001 yılına kadar uygulamaya konulmadan rafa kaldırılan bu kentimizin ‘’Anayasasına’’ ne oldu? ‘’1/25000 Çevre Düzeni Planımıza’’ Ne oldu derseniz? 27 Mart 2001 tarihinde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşarlığını yapan hemşerimiz Sayın Ali Helvacının yürüttüğü dönemde, ‘‘27 Mart 2001 tarihinde iptal edildi.’’ Neden iptal edildiği, yenisinin ne zaman yapılacağı da o tarihte ve daha sonra Belediye Başkanlarımız ve Valilerimiz tarafından bir sır gibi kamuoyundan gizlendi. 1983 yılında Bakanlıkça onan ve yetkililerce bir türlü uygulama şansı bulamayan bu ‘’1/25000 Çevre Düzeni Planımızın’’ iptal edildiğini tesadüfen 2000’li yılların ortalarında bir vesile ile öğrendim. Hemen bir köşe yazısı ile kamuoyuna duyurdum. Yeri göğü inleteceğini umduğum bu yazıya ne siyasi partilerimizden ne meslek örgütlerinden, adına sivil kuruluş deyip de bir türlü sivil olamayan toplum kuruluşlarımızdan ve hemşerilerimizden ne bir ses, ne de bir seda gelmedi. Ne sesi, duymadılar! Ve görmediler! O zamanki Belediye Başkanlığımıza ve Vilayet Makamına 25.02.2008 tarihinde dilekçe ile başvuruda bulundum. Belediye İmar İşleri Müdürlüğüne dilekçem 1310 sayı ile saat 11.00 de havale edildi.26.02.2008 tarih ve 8936 sayılı yazı ile de dilekçem Vilayet Makamından Özel idareye sevk edildi.
15- Bu dilekçemde özetle; Çevre Düzeni Planı Yönetmeliğinin ilke, esas ve kararlarına aykırı ‘‘Nazım İmar Planı’’ ve ‘’Uygulama Planı’’ yapılamaz diyor dedim. İki yılı aşkın bir süredir, Kentimiz Valiliğini yürüten ve ‘’Çevre Düzeni Planının’’ yapılmasından sorumlu olan Sayın Vali İbrahim Daşöz’ün yasalar ve yönetmelikler gereğince yapılması zorunlu olan ‘’Çevre Düzeni Planını’’ bugüne kadar neden yaptırmadığını anlamış değilim diye sordum. Bu anılan plan yapılmadığından ve yapılanın da uygulanmaya konulmaması nedeniyle, ’’Şehrimizin gelişmesinde ve planlamasında’’ bugüne kadar yaşanan olumsuzlukların neler olduğunu veya neler olabileceğini ayrıca adı geçen planının yapılıp yapılmayacağını ‘’Bilgi Edinme Yasası’’ gereğince, yasal süresi içerisinde bilgilendirilmemi saygılarımla arz ederim diye belirttim. Aynı minvalde Belediye Başkanlığımıza da dilekçemi verdim. Bu dilekçeleri gazetedeki köşemde olduğu gibi yayınladım. Ne mi oldu? Ne Vilayetimizden, ne de Belediyemizden bir cevap alabildim. Ya siz değerli hemşerilerim. Hiç duymamış oldunuz! Basınımız sözünü dahi etmedi!
bu konudaki köşe yazılarıma kaldığım yerden devam edeceğim.