Ben seni biriktirdim.
Köşe başında bir çocuğun torbasında
Şakırdayan bilye sesinde.
Değerli okuyucular, sizlere genç bir şairimizin portresini vermek istiyorum. Edebi üslubu, kelimelerle iliştekisi güçlü olan bir şair. Şiirlerini okumaktan keyif alıyorum. Birçok dergide şiirleri yayımlanan Muhammed Korkmaz Malatyalı bir edebiyatsever. Son dönemlerde umut veren şiirleriyle gündeme geliyor.
Önce biyografisini vermek istiyorum.
1991 tarihinde Malatya'da doğdu. İlkokulu 2007'de Malatya Hayrettin Sönmezay İlköğretim Okulunu bitirdi. 2011'de Malatya Cumhuriyet Lisesini bitirdi.2016'da Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi.
Dergilerin “edebiyat laboratuvarı” olduğunu hatırlatmalıyım. Eserlerin ilk piştiği yer burasıdır. Deyim yerindeyse edebi yazılar öncelikle bu dergilerde sahne alır. Zamanla yorum ve eleştirilerle daha iyi eserler yazma konusundaki çaba da artar.
Şiir ve öykü şiirleri Rıhtım Dergisi, Üslup Dergisi, Yedi Güzel Adam Dergisi, Tmolos Dergisi, Şehir Edebiyat Dergisi, Üvercinka Dergisi, Ay vakti Dergisi, Ihlamur Dergisi, A'mak-ı Efkâr Dergisi, Eliz Edebiyat Dergisi, Kültür Ajanda Dergisi, Acemi Dergisi, Berfin Bahar Dergisi, Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi, Türkiye Dil ve Edebiyat Dergisi, Türk Dili Dergisi, Edebiyat Ortamı Dergisi, Sinada dergisi, Öğretmen Dünyası Dergisi, Hayal Bilgisi, Edebice Dergisi, Ayasofya dergisi Gökyüzü dergisi, Mühür dergisi, Bambu dergisi, Edebiyat nöbeti dergisi Adı yok dergisi, kurşun kalem dergisi, Temren dergisi, Yarın dergisi, Temmuz dergisi Artemis dergisi gibi dergilerde yayınlandı.
Şiirinde serzeniş iklimi ağır basıyor. Akıp giden dizeler şiirin denizinde dalgalanırken, kıyılardaki okuyucular bu duygu sarmalından etkileniyor. Şiir, şairin elinde daha büyülü bir hale geliyor.
Islığın yetişmiyor
Beni ellerindeki putlardan ayır
Kır camdan hayallerimi
2017 tarihinde Suyun Alfabesi adında ilk kitabı yayınlandı. Şiirinde kullandığı tarihsel, mistik imgeler ve kurduğu dil ile şiir serüveninde umut vaad eden Korkmaz, şiirini işlemeye devam ediyor.
Bencillik Çiçekleri
yürüdüm
Myndos kapısından geçerek
şehirler büyüten gözlerine
ellerin nasırlı ama narin
sanki bir seyyahın elleri
hiç bitmeyen yolculuklarda ayak izlerim
aradım
ırmak kenarında açan çiçeklerin
bencilliğinde sevgilinin yüzünü
benim sevgilim gururun gölgesi
keşke gideğeni olan bir göl olsaydım
tüm kollarım sevgiliye ulaşsaydı
duruldum
günlerin şelalesinde akarken zaman
kıyısında çalkalanır Knidos köpükleri
gençliğim bir dağ yamacı ölüme eğik
özledim
duvaksız gökyüzünü bölüşmeni dudağında unutmanı ebabilin sessizliğini altın suyuna sonsuzluğu batırmanı