10 Ekim 2015 tarihinde Barış talepleriyle anKARA'da bir araya gelip seslerini birleştirerek yüksek perdeden Barış'ı haykıranların içlerinde patlatılan iki bomba ile 102 kişi yaşamını kaybetmiş, 450 kişi yaralanmış bu yaralıların bir kısmı sakat kalmış bir kısmı da halen yaşam mücadelesi vermektedir.
Bu katliamın üzerinde iki yıl geçti. İki yıllık sürede yaşamını kaybedenler aileleri, yoldaşları ve barışseverler tarafında hiç unutulmadan her ayın onunda ve her yıl dönümünde anılıyorlar ve unutulmadıkları, unutulmayacakları ve unutturulmayacakları yüksek sesle dile getiriliyor.
Aslında kim tarafında yaptırıldığı, kimler tarafında desteklendiği belli olan ama tüm yetkili makamların üç maymunu oynayarak failleri ve sorumluları açığa çıkarma konusunda ketum davrandığı bu katliamın ikinci yıl dönümümde de yine ülkenin dört bir yanında ve bir çok dünya devletlerinde barış güvercinleri yüz binlerce barışseverler tarafında yine anıldılar.
Bu anmalardan bir tanesi de 10 Ekim'de yaşamını yitiren Emek Partisi GYK üyesi Korkmaz Tedik'in doğduğu mahalle olan Ören'de yapıldı. EMEP, PSAKD Ören şubesi ve KESK'in ortaklaşa tertip ettiği anma programına üç yüzün üzerinde barış sever vatandaş katıldı.
Anmada konuşma yapan, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda Korkmaz Tedik'in babası Erdoğan Tedik, EMEP GYK üyesi Umut Yeğin, CHP İl Başkanı Enver Kiraz, HDP İl Eşbaşkanı Aydın Üstün, PSAKD Genel Sekreteri Turgay Özkan, KESK dönem sözcüsü ve Eğitim Sen Malatya şube Başkanı Tarık Kaya konuşmalarının tamamında, artık tüm ezilenlerin, kimliği inkar edilenlerin, yok sayılanların, görmezden gelinenletin, işçilerin, köylülerin, gençlerin, kadınların, emeklilerin, işsizlerin birlikte mücadele etmelerinin bir zorunluluk haline geldiğine dikkat çekerek mücadeleyi birleştirmek ve büyütmek gerektiğini, bunun için de herkesin, her kurumun ön yargılarını bir kenara bırakarak, küçük menfaatçi egolarında arınarak kenetlenmeleri gerektiğine ve bunun önemine dikkat çektiler.
Uzun yıllardır özellikle tabandan yukarıya doğru büyün halk kitlelerinin beklentisi olan ve özlem duyulan birlikte mücadele ağının büyütülmesi konusunun özellikle HDP, CHP, EMEP gibi partilerin ve KESK, PSAKD gibi büyük örgütlerin yetkili ağızları tarafında dile getiriliyor olması, yoğun saldırılar karşısında gittikçe umutsuzluğa kapılan halk kitlelerini yeniden umutlandıran bir yaklaşım oldu.
Şimdi birlikte mücadeleye hazır olan tabanın önünde önderlik etme, mücadele biçimini belirleme ve geniş halk kitlelerini harekete geçirme işi genel merkezlere kalıyor.
Gelin bir araya, belirleyin hedefinizi ve çıkın yola, bu halk arkanızda duracaktır.
Başka da çıkar yol yok.