SONBAHARA ZİNDE BAŞLAYIN

Sıcak geçen yaz mevsiminin ardından sonbahar kapıya dayanmış durumda. Sonbahara dirençli başlamak elbette büyük önem taşımaktadır.

Kavurucu sıcak günlerin geride kaldığı ve havaların hissedilir şekilde soğumaya başladığı şu günlerde beslenme düzenimizde de değişimler başladı. Genelde çok insan yaz döneminde zayıflar, kış döneminde ise bu kiloları tekrar almaya başlar. İşte bu istenmeyen durumla karşılaşmamak için şimdiden harekete geçmeliyiz.


Soğuk havaların başladığı ilk günden itibaren, kilo almamak uğruna yapılması gerekenler vardır.


Öncelikle her zaman vurguladığımız gibi bu dönem de de yeterli ve dengeli beslenmemiz gerekmektedir.


Gıda konusunda bedeniniz gereksinimini karşılamalısınız, herhangi bir kısıtlama yapmamalısınız. Ayrıca çok düşük kalorili diyetler yorgunluk ve halsizliğe yol açacağından, beslenmenizde bilinçli davranmalı, yanlış diyet uygulamaları ile kendinize eziyet etmekten kaçınmalısınız.


Tabi ki kontrollü olarak çok kısıtlayıcı olmadan her besin grubundan beslenmenizde yer vermelisiniz. Çünkü alacağınız vitaminler bağışıklık sisteminizi uyarır ve vücudunuzu dirençli hale getirerek hastalıklara karşı kalkan olur, sizin de enerjik olmanızı sağlar.


Bu geçiş döneminde özellikle C vitamini ihtiva eden sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Kahvaltıda maydanoz, nane, tere gibi yeşilliklere mutlaka yer verilmeli, ara öğünlerde yüksek düzeyde C vitamini içeren turunçgiller, kivi, muz gibi meyveler tercih edilmeli.

Bu meyvelerden taze sıkılmış meyve suyu olarak da tüketebilirsiniz. Burada dikkat edilecek olay, meyve suyunun vitamin kaybına uğramamasıdır. Yine ara öğünlerde kuşburnu, ıhlamur gibi sizi hastalıklardan koruyacak çaylar içmenin de tam zamanı. C vitamin bakımından zengin bu çayların içerisine zencefil ve limon dilimleyip, isteğe göre biraz balda ilave edebilirsiniz. Bu karışım sizi hem soğuk algınlığından koruyacak, hem de vücut direncini artırarak daha enerjik olmanızı sağlayacaktır.


Yine bu dönemde A vitaminin de büyük etkisi olacaktır. Yumurta sarısı, yağsız et, yağsız süt ürünleri, havuç, kuru kayısı, çekirdekli siyah kuru üzüm, domates, yeşil yapraklı sebzeler gibi gıdalar A vitamini açısından oldukça zengindir. Omega -3 yağ asitleri de sağlığımız için A ve C vitaminleri kadar elzemdir. Bunun için haftada 1-2 kez balık tüketimine özen göstermelidir. Balık tüketimi içeriğindeki omega-3 ve çinko sayesinde özellikle bu dönemlerde görülen enfeksiyonlara karşı depresyondan korunmak için adeta bir kalkan niteliğindedir.


Bunlarla birlikte ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişlerin de aşırıya kaçmadan tüketimi omega-3 açısından yarar sağlayacaktır.

Keten tohumunun de benzer etkileri olduğunu söylemek mümkündür. Çorbalara, salatalara, yoğurda keten tohumu ilavesi yapılabilir.

Hem bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeye hem de bağırsakların düzenli çalışmasına katkı sağlar. İçinde havuç, kabak, brokoli, lahana, karnabahar, kırmızıbiber, sarımsak bulunan sebze çorbaları yapılabilir ve çorbaya keten tohumu ekleyerek formunuzu ve sağlığınızı koruyabilirsiniz. Günlük yoğurt tüketimi de içeriğindeki probiyotikler sayesinde sindirim sisteminin düzenli çalışmasında ve zayıflama konusunda işe yarayacaktır. Yoğurdun içine hem aroma vermek hem de daha uzun süre tok kalmayı sağlamak için tarçın ilavesi yapılabilir.


Demir yönünden zengin gıda tüketimi de bu dönemde önemlidir. Kansızlık yaşayan kişiler öncelikle birkaç noktaya dikkat etmelidir.

Örneğin et yemeklerinin yanında demir emilimini artırmak için C vitamini açısından zengin olan salata da mutlaka bulundurulmalıdır.

Kahvaltıda yumurta ile beraber yeşillik tüketimine özen gösterilmelidir. Aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçınılmalı. Çünkü kafein alımı sınırlandırılmazsa demir emilimini olumsuz etkileyecektir. Ara öğünlerde genellikle yağlı olan ve aşırı şeker içeren refinerize ürünler yerine bir miktar kuruyemiş ve kuru meyve tüketilebilir. Böylece hem istenmeyen kilo alımının önüne geçmiş olursunuz, hem de sağlıklı beslenirsiniz.


Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de bol sıvı tüketin. Özellikle bol su içmeyi ihmal etmeyin. Suyun toksinlerin vücuttan atılması, sağlığın korunması ve fazla kurtulmak için başlıca içecek olduğunu unutmayın. Özetle havaların soğuduğu bu günlerde kendinize dikkat edin ve sağlıklı beslenmeyi asla ihmal etmeyin.