Vazgeçiyorum

Çok sonradan anladım ölüm haberi almanın ne demek olduğunu. Gelen haberin, katran karası olduğunu sonradan öğrendim ve öğrendiğimde her şey için çok geçti. Herkes hayatında en az bir kere bu haberi almıştır. Kimi yakın bir dostunun kara haberini almıştır, kimi ailesinden birinin kara haberini almıştır ve kimi de benim gibi sevdiği, yar saydığı, can saydığı ve hatta ailesi bildiği sevdiğinin kara haberini almıştır.

Bu haberin nereden ya da kim tarafından geldiğinin hiç bir mahiyeti yok. O haber gelmiştir ve artık dünya çekilmez bir yer haline gelmiştir. Bilirim, herkesten çok iyi bilirim bu duyguyu, çünkü demin de bahsettiğim gibi kendimden bilirim.

Bu kara haberi almaktan ziyade vermenin de ağırlığı vardır. Kelimeler düğümlenir kalır dudaklarda, kırk defa, ağır darbe vurulsa da dudaklara; çıkmaz o kelime dudaktan ve içeride dert olup kalır.

Küçükken hafife alırdım bu durumu, alt tarafı bir haber der geçerdim.Büyütülecek ne var sanırdım. Oysaki büyütülecek çok şey saklıymış o iki kelimenin ardında... ilk ölüm haberini dilimde pelsenk olmuş gibi her yere yayardım ve dilimden çıkan o haberi duyan herkes ağlayıp divaneye dönerdi... çocukluk işte ne bilecektim ki o haberde hayallerin suya battığını. Her insanoğlu gibi bende çok sonradan öğrendim bu durumu.

Aslında mana o kelime de değilmiş, o kelimenin ardından yatan çaresizlikteymiş. O kelimenin manası, çok sonradan gelen hüznün ayak sesiymiş. Ve bana ilk hüznün ayak sesleri,19 Kasım 2022’de geldi. O gün ne oldu diye merak eden varsa söyleyeyim, en yakın arkadaşımın kara haberini aldığım ve kara haberi verdiğim gündü...

Öğrenci yurdunun bahçesinde, bir çığlıkla ve çığlığın ardından gelen sessizlikten aldığım bir haberdi. O gün hayatımda çok şey değişmişti.Kırgın olduğum her kim varsa affettiğim gündü ve hatta hayatımda almış olduğum en doğru kararın aklıma geldiği gündü. O gün eskiye ve dünyaya aitne varsa vazgeçtiğim gündü. O gün hem çaresizliğin hem de mutluluğun yaşanacağı sonra ki günlerin ayak seslerini işitmiştim.

İlk demiştim ya hani, hayatta her zaman ikinci bir haber de gelir, sonra üç, dört vesaire. İkinci defa o kelimenin manasını unutamayacağım güne sıra gelmişti. 9 Şubat 2023herkesin bildiği o kara günün eseri olan bir haberdi. En başta belirtmiştim ya hani: “Kimi yakın bir dostunun kara haberini almıştır, kimi ailesinden birinin kara haberini almıştır ve kimi de benim gibi sevdiği, yar saydığı, can saydığı ve hatta ailesi bildiği sevdiğinin kara haberini almıştır.” İşte o gün yar saydığım, can saydığım canın, kara haberini almıştım. Aslında haber bana geç geldi. Yar, dünyadan göçtükten üç gün sonra haberini aldım. Bir umutla telefonda çevirdiğim numaradan malum haberi aldım.

Konuşma abartısız olarak şöyle oldu:

“ - Alo iyi akşamlar ben İsa Demiroğlu, numaranızı arama kurtarma ekibinden aldım. Kız arkadaşıma ulaşamıyorum, siz de sanırım akrabası oluyorsunuz, durumu nasıl, iyi mi?

  • İyi akşamlar, kız kardeşi hariç bütün ailesi öldü. Üzgünüm.”

Ve ardından uzun bir sessizlik... ardından hüzün dolu, hasret dolu, göz yaşı dolu geçen dokuz ay...

Ve sonra çok iyi anladım, ölüm haberi almanın ne demek olduğunu. Tam da bu yüzden vazgeçiyorum dünyevi mevzularınızdan,şanınızdan, şöhretinizden ve hatta üç kuruşluk insanlığınızdan...