İki bin yirmi ikiye veda ederken iki bin yirmi üç yılına da hoş sefa geldin diyelim. İnşallah iki bin yirmi üç yılı tüm İslam âlemine barış huzur sağlıklı günler getirsin diye Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. İnşallah dünya barış içinde yaşayacak savaşlar bitecek. Herkesin ocağı tütecek insanlar birbirini sevecek dedikodu boş laf tarihe karışacak bu ülkede herkese yetecek ekmek te var aşda var. İnşallah hiçbir kardeşimiz perişan olmayacak. İşsizler iş bulacak herkesin yüzü gülecek, emekli olanların yerine gençler işe alınacak gıda maddesi satan marketler usulsüz zam yapmayacak az kârla ürün satacak kanaatkâr olacak. Giyimde zaten birinci ay geliyor büyük mağazalar indirim yapacak. Ürünleri ikinci seneye kalmasın diye bir de naftalini az olursa bazı giyim malzemeleri dayanmıyor tez yıpranıyor. Her açıda ürünlerini yenilemesi her esnafın yararına. Kimisinin modeli geçiyor onu da düşünmek önemliorta yaş gurubu modeline fazla bakmaz fakat gençler sürekli değişen modayı takip ediyor. Vatandaş bu güzel indirimlerde faydalanacak. Şu salgın ülkemize bir daha gelmeyecek yaşlı insanlarımız bu amansız hastalıktan ölmeyecek. Yani iki bin yirmi üç yılına büyük umutlarla girmek herkesin istediği barış huzur bir parça ekmek. Koca bir iki bin yirmi iki yılını geride bıraktık acısıyla tatlısıyla geçip gitti şimdi biz önümüze bakacağız. Geçmiş adı üzerinde geçmiş ne söyleşende geri gelmez geleceği de Allah’tan başka kimse bilmez biz Allah’tan umudumuzu kesmeyeceğiz. Bakarsın iki bin yirmi üçte salgın silinir tarihe karışır. Devletimiz Vatanımız var olsun. Şu üç tarafı derya bir tarafı sahra olan eşsiz memleketimizi elbette bazılarını kıskandırıyor Allah nazardan korusun maşallah şu fani dünyada başka bir eşi yok. Bahçeleri al yeşilli bağları mor sümbüllü dağları ırmakları saymakla bitmeyen güzelliği eşsiz. İki bin yirmi üç yılı insanların birbirini kırmadığı annelerin ağlamadığı babaların derde boyun bükmediği huzurun kol gezdiği barış yılı olacak ailede barış mahallede barış Cennet Vatanımızda barış Dünyada barış herkes bu Cennet vatanın kıymetini bilecek. Şöyle bir geçmişe baktığımız zaman teknolojinin sıfır olduğu zamanda bizim atalarımız tüm cihanı at sırtında dolaşmış bedenen kılıç kalkanla bu cennet vatanı korumuş. Bu vatan kolay kazanılmamış. Her karış toprağı şehitlerimizin kanıyla sulanmış bu vatan uğruna nice canlar verdik gözü pek anlı ak annelerimiz babalarımız vatan sağ olsun dedi.Efendi bu duygularla iki bin yirmi üç yılının hayırlara vesile olmasını alemleri yaratıp rızkını verip yaşatan Cenabı Mevla’dan beş dörtlüğümü sizlerle paylaşayım.Allah’a emanet olun saygılarımla
Şu ömür dediğin kaş göz arası,
Belli değil kaç gün yaşarsın dostum,
Baki değil kimselere burası,
Dermansız yerlere düşersin dostum.
Hani ağlayanlar hani gülenler,
Sabrı önerirler Hakkı bilenler,
Göçüp gitti bizden önce gelenler,
Geçer al baharlar pişersin dostum.
Dolu yağmur gibi coşup çağlarsın,
Şu fani âleme belin bağlarsın,
Sevdalara düşüp sine dağlarsın,
Deli dolu hızlı koşarsın dostum.
Akranları görüp çalım atarsın,
Türkü söyler sesi sese katarsın,
Bir gün kabristanın yolun tutarsın,
Olup bitenlere şaşarsın dostum.
Âşık Kaya’m der ki durmaz söylersin,
Üç günlük dünyada kendin eylersin,
Vade dolar musallayı boylarsın,
Kendi mezarını eşersin dostum.
Osman KAYA