Gün geçmez ki gerek kişisel planda ve gerekse toplum olarak bazı musibetlerle karşılaşmış olmayalım, sel gibi, deprem gibi, coronavirüs gibi musibetlerin yanı sıra trafik kazaları, kadınlara şiddet veya kadın cinayetleri, geçim darlığından kaynaklanan aile içi kavgalar, intihar vakaları hepsi musibet olarak karşımıza çıkıyor.

Şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik savaş bile bir musibettir, şunu da söyleyebiliriz bazı yöneticiler bile ülkelerinin başına birer musibettirler, mesela Amerika’da Tramp gibi, Suriye’de Esedgibi kişiler,geçmiş zamanların firavunları da birer musibettiler, nasıl ki kazalardan kaçınmak mümkün olmuyor olacak oluyorsa musibetlerden de kaçınmak olmuyor, o zaman ne yapmalıdır diye sorulursa şunu söyleyebiliriz:

Bakara suresinin 153. Ayet-i kerimesinde bütün ehl-i imana buyruluyor ki: “Ey iman edenler, sabır ve namaz ile yardım isteyin, şüphe yok ki Allah sabredenlerle berberdir.” Bu ayet-i kerimenin tefsiri şöyle yapılmıştır: Ey iman edenler!. Siz her şeyden evvel sabır ve namaz ile yardım isteyiniz.

Evvela sabır ve sebata alışınız. Zira nimetlerin kendilerine göre külfetleri vardır. Allah’ın bütün nimetlerine ve hele iman ve İslam nimetine şükretmek elbette kolay değildir.

Siz imtihanlar geçirecek, biri dahili diğeri harici iki büyük düşmanla çarpışacaksınız.

Bir taraftan nefislerinizin hevası diğer taraftan kafirler ve hak düşmanları ile uğraşacaksınız. Bazı zahmetler, meşakkatler göreceksiniz.

Ruhen, bedenen sabır ve tahammüle alışmazsanız, tehlikeye uğrarsınız ve en ufak bir sıkıntı, bir elem karşısında korkmaya, sızlanmaya başlarsınız. Ümitsizliğe düşerseniz.

Şunu biliniz ki sabır her muvaffakiyetin başıdır. İmandan sonra ahlakın başı sabır, ilmin başı sabır, amelin başı sabır, hasılı hikmetin başı sabırdır.

Sabırsızlık, acele etmek, bir anda her şeyi istemektir. Herşeyi bir anda istemek hiçbir şey istememektir.

Alimler sabrı iki kısma taksim ederler:

Birincisi: Kötü şeylerin acısına sabır ve tahammül ile güzel neticelerini beklemek.

İkincisi: Gelip geçici olan lezzetten ve şehvetten uzak durarak sabredip onların kötü neticelerinden sakınmaktır.

Bunlardan biri müsbet diğeri menfi surette sabırdır. Evvelkisi acı ilaçlarla tedaviye gayret etmek, ikincisi zehirli tatlılardan sakınmak gibi zararlı şeylerden kaçınmaktır.

Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir” Onun Esma-i Hüsnasından biri de “Sabur” ismi şerifidir. Her kimde sabır varsa onda kudret-i ilahiyyenin tecellisinin bir eseri vardır.

Hele bu sabır ehli, bir yere gelip bir topluluk olurlarsa her halde Allah’ın yardımına ererler. Allah onların daima dostu ve velisidir:”

Merhum Ömer Nasuhi Bilmen’in “Hak Dini Kur’an Dili” eseri her konuda başvurulacak bir eser, bizdecoronavirüs gibi musibetlerin her yanımızı sardığı bu zamanda azıcık da olsa o eserden bir aktarma yapalım istedik.

EVDE KAL DUADA KAL

Selam ve dua ile.