Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Birnur Yılmaz, BT koroner anjiyografi yönteminin kalp damarlarını saniyeler içinde tarayarak tanı sürecine önemli katkı sunduğunu bildirdi.
Kalp damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde hala "altın standart" olarak kabul edilen kateter anjiyografi, girişimsel bir işlem olması nedeniyle bazı komplikasyon riskleri taşıyor. Buna karşılık Bilgisayarlı Tomografili (BT) koroner anjiyografi, damar içine müdahale gerektirmeyen ve kısa sürede sonuç alınabilen bir yöntem olarak öne çıkıyor.
BT anjiyografi öncesinde uygulanan kalsiyum skorlama testi, kontrast madde kullanılmadan gerçekleştirilebiliyor. Sadece 12 saniyede tamamlanan bu test, kalp damarlarında biriken kalsiyumu tespit ederek damar sertliğinin erken evrelerinde bile önemli veriler sunuyor. Test sonucu sıfır çıkan bireylerde kalp krizi riski düşük kabul edilirken, yüksek skorlar daha kapsamlı değerlendirmeleri gerektiriyor.
Yeni nesil görüntüleme teknikleri sayesinde yalnızca damar tıkanıklıkları değil, aynı zamanda damar duvarındaki yapısal değişiklikler, plak oluşumları ve kalp kapaklarının durumu da ayrıntılı şekilde değerlendirilebiliyor.
"BT anjiyo, tanıya giden yolda etkili bir basamaktır"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Birnur Yılmaz, BT tekniğiyle elde edilen görüntülerin, bazı hastalarda kateter anjiyografi kadar net olabildiğini belirtti.
Yılmaz, "Ancak müdahale gereken durumlarda klasik yöntem hala vazgeçilmezdir. BT anjiyo, özellikle tanıya giden yolda etkili bir basamaktır." ifadesini kullandı.
Yöntemin özellikle ailesinde erken yaşta kalp-damar hastalığı bulunan bireyler, diyabet ve hipertansiyon hastaları, sigara kullanıcıları ve hareketsiz yaşam süren kişiler için önerildiğini vurgulayan Yılmaz, by-pass ameliyatı geçirmiş veya stent takılmış hastalarda da damar açıklığını değerlendirmek amacıyla kullanılabildiğine dikkati çekti.
Yılmaz, koroner kalsiyum taramasının ise tarama testi olarak öne çıktığını aktararak, "Bu test, erkeklerde 35 yaşından, kadınlarda ise 40 yaşından itibaren, yüksek kolesterol, diyabet, hipertansiyon, ailede erken kalp hastalığı öyküsü, sigara kullanımı, fiziksel inaktivite ve obezite gibi risk faktörleri bulunan bireylerde, damar sertliğini erken evrede tespit etmek amacıyla rutin olarak uygulanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
BT anjiyografinin gelecekte daha yüksek çözünürlüklü cihazlarla desteklenerek klasik yöntemlerin yerini alabileceğini öngören Yılmaz,
"Birçok hasta kalp krizini hiçbir belirti yaşamadan geçiriyor. Oysa artık elimizde yalnızca birkaç saniyede riski saptayabilen güvenli ve etkili bir yöntem var. Bu teknolojinin doğru bireylerde ve doğru zamanda kullanılması, hayat kurtarabilir."
ifadelerini kullandı.
