Ondan sonra bu takım parasız kaldı, paraların da suyu çekildi, çektirildi. Bir ara Malatyaspor A.Ş. diye bir şirket kuruldu. Hisse senetleri satışa çıkarıldı. Tüm Malatya’lı esnaf bu hisse senetlerini aldı. Ben de bir miktar destek olsun diye bu hisse senetlerinden aldım. Bir takım şirket oyunları ile bu hisse senetlerini sıfırlamışlar. Yani bir nevi paraları ceplerine aktarmışlar.Tabii ki bu şartlarda Malatya futbolu dibe çöker. Çöktü de şimdi Eski Malatyaspor Amatör kümede mücadele ediyormuş. Madden soyulan takım başarısız olması mutlaktır. Öyle ise en başta takımın maddi durumunu düzetmek ve kollamak lazım. Malatya Belediyespor imdada yetişti. İşte şimdiki takımımız bu Belediyespor.

Bizim zamanımızda Malatya’ya Yeşil Malatya derlerdi. Her taraf yeşillik her taraf semt sahası idi. Koşmak, sülü deynek oynamak ve futbol için mükemmel yerler ve sahalar vardı. Hocalarımız yoktu ama futbol alanlarımız vardı. Şimdi o semt sahalarımız kalmadı. Malatya’lı gençlerde de o şevk yok oldu. Profesyonel futbol takımlarımızda yakın zamana kadar mutlaka iki üç tane Malatya’dan yetişen futbolcu yer alırdı. Şu anda Malatya BTC TÜRK YENİ MALATYASPOR da oynayan Malatya!lı futbolcu kalmadı.Hep yabancılar. Taşıma su ile değirmen taşı döner mi ? Eskiden Malatyaspor’a Malatya zenginler el uzatırlardı. Şimdi öyle mi? Türkiye’nin en zengin Malatya’lıların bile gıkı çıkmıyor.
Bir de alt yapıdan bahsedeyim. Eğer amatör takımlardan. Alt yapıdan destek almaz ve alt yapıyı desteklemez iseniz profesyonel dengeyi kuramazsınız. Takımımıza mutlaka alt yapı dan futbolcu akımı sağlanmalı, alt yapı ve amatör takımlar desteklenmeli, daha küçük çocuklar için mahalle sahaları özellikle şehir merkezinde kurulmalıdır.
Zaten Belediyeler kanunu Amatör takımlara ve sporculara destek verilmesini adeta emrediyor.
Takım rengi meselesine gelince. Malatyaspor profesyonel olarak ilk kurulduğu zaman sarı siyah olarak maçlara çıkardı. Bir müddet böyle devam eti, bir zaman sonra sarı kırmızı olarak sahaya çıkmaya başladı takım. Sonradan öğrendik ki federasyona kayıtlı renkler sarı kırmızı imiş. Şimdi de sarı kırmızı. Sarı siyah renkler eski Malatyasporda kaldı. Bazı eskiyi yad edenler sarı siyah üzerinde duruyorlar ama, bence yanlış. Karışıklığa meydan vermemek için yeni sarı kırmızı rengi benimsemek lazım. Sarı rengin anlamının da kayısı sarısı rengi olduğunu bilmek lazım.
Büyükşehir Belediyeleri ilçe Belediyelerine verilen yetki ve imtiyazlara sahiptir. Belediyeler kanununun 14. Maddesinde ise Belediyelere şu görevler verilmiştir “Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir. Belediyelerin birinci fıkranın (b) bendi uyarınca, sporu teşvik etmek amacıyla yapacakları nakdi yardım, bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden miktarın; büyükşehir belediyeleri için binde yedisini, diğer belediyeler için binde on ikisini geçemez.
Ben şimdiki Malatya’lı çocuklara çok üzülüyorum. Onların sokağa çıkma, evinin etrafında koşturacakları küçük bir alan bile tanınmamış.
Bu günkü Başkan Adil Gevre’ğin az bütçe ile Malatyasporu elinden tutan olmadığı halde tek başına ekibi ile takımı nereden devralarak nereye getirdiğini görmek onun müthiş başarısıdır. Malatya’lılardan destek değil bir kesimden köstek olunmaya çalışıldığını görmek beni üzüyor. Başkanın Malatyaspor Futbol köyü projesi beni çok heyecanlandırdı. Ama bu iş için geniş bir alana ihtiyaç vardır. İnönü Üniversitesinden pak kullanılmayan bir alan istenmiş bu iş için. Maalesef yardımcı olunmamış kendisine. Rektörün olumsuz bu kararını anlayamadım. Malatya Valiliğinin, Belediyelerin ve sivil ve resmi diğer örgütlerin derhal devreye girerek spor Köyüne destek vermeleri ve arazi tahsis etmeleri hayati önem arz ediyor. Adil Gevrek adeta yalnız bırakılmış vaziyette. Bu durum nereye kadar gidebilir. Malatyaspor seyircisine gelince. Maçlara çok az kişi gidiyor. Yense de yenilse de takımın yanında en az maça giderek destek olsunlar. Şirket hisseleri alan para yardımı yapan o eski insanlarımıza ne oldu? Şimdikiler veren değil alan el oldu. Yazık ki yazık.
Tezahürat yönünden de eksikler. Gelenler bile oturup duruyor çekirdek çitliyorlar. Bırak Amigo Yusuf’u Kayış Kemal ve Amigo davşan kadar takımı coşturamıyorlar. Malatya’da bir amigo eksikliğini hissediyorum. Aklıma gelmişken söyleyeyim trübünlerde çekirdek çitlenmesi ve satılması da mutlaka yasaklanmalıdır. Çünkü; bunlar yerleri kirletiyorlar ve tezahürat yapmıyorlar. Seyircinin takımı coşturması ve ateşlemesi lazım. Eskiden Malatya’ya gelen yabancı futbolculara Malatya’lılar manevi destek verirler ve akrabaları gibi görürler, esnaf onları davet eder, onlara ikramda bulunurlar,onlarla şakalaşırlardı. Onlarla Malatya’lılar iç içe yaşardı. Gelelim fasulyenin çok önemli nimetlerine.Özetleyeyim.
A-Öncelikle Malatya’lıların eskiden olduğu gibi Malatyaspor futbolcularını kucaklamaları lazım. Bizim zamanımızda olduğu gibi onları garip olarak görerek her konuda onları ruhtan sevmeleri lazım, bütün sorunlarını çözmeleri lazım.Yanında durmaları lazım. Maçlarında da onları tezahüratları ile desteklemeleri lazım. Maçlarda da onların yalnız olmadıkları, Malatya halkının arkalarında olduğu htirilmeli, bu konuda organize olunmalıdır.
B- Takım yöneticilerinin an başta dürüst olduklarının halka inandırmaları lazım. Bu günkü yönetimin ve başkanın dürüstlüğünden bahsetmiyorum genel olarak konuşuyorum. Yönetimin şeffaf ve hesap verebilir ve dürüst olması çok önemli. Futbolcular ve halk yönetime inandığı ölçüde destek olur.
C-Malatyaspor’a alt yapıdan futbolcu aktarılmalıdır. Amatör kulüplere destek verilmeli, her mahalleye küçük çocukların oyun oynayacakları ve spor yapacakları alanlar mutlaka kazandırılmalıdır. Başkan Adil Gevreğin hayal kurduğu Spor Köyü projesi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Böylece takımın bütçesi de zenginleştirilir ve takıma katkı sağlanır. Örnek olarak Trabzonsporu gösterebiliriz. Yetiştirdikleri bazı futbolcuları büyük paralarla sattılar.
D- Türkiyenin en zenginlerinin başında bulunan Malatya’lı iş adamlarının da maddi katkısı mutlaka sağlanmalı, zenginlerin elleri ceplerine gitmelidir.
E-Malatya’lı futbolseverler, takım yönetimi ve futbolcular yek vücut olmalılar.
F- Ortaokul ve lise öğrencileri belli bir saatten sonra parasız olarak stada alınmalı ve onlara spor şevki aşılanmalıdır.
G- Seyircilerin takımın maçlarına daha çok gelmesi sağlanmalı, takımı coşturan kaliteli bir amigo yaratılmalıdır.
Şu anda Adil Gevrek tek başına DONKİŞOT gibi mücadele ediyor. Benim saydığım ekipler de mücadeleye katılır ise ne olur. Varın siz tasarlayın. Haydin güzel günlere. Bakalım sonumuz nereye varacak?