Cam tavan, kadınların gerekli yeterliliklere sahip olmasına rağmen, üst düzey yönetim pozisyonlarına gelmelerini engelleyen görünmez, yapay engellere verilen bir isimdir. Kadınalar "sadece kadın oldukları için" üst yönetim kadrolarına, örneğin ülke liderliklerine, şirket yöneticiliği pozisyonlarına, akademik kurumların en üst birimlerine ve benzeri liderlik pozisyonlarına erişmeleri bir şekilde engellenir. Bu sorun, Dünya'nın her ülkesinde, farklı şekillerde ve şiddetlerde tezahür etmektedir. Bunlar kısacası cam tavan kavramı altında toplanmıştır.

Kadınlar; güçlü önsezileri, empati duyguları, kolay iletişim kurma becerileri, uzlaşmaya daha yatkın olmaları ve sabırları ile, iş dünyasında erkeklerden farklı konumdadırlar. Kadınların sahip olduğu bu güçlü yönler üst yönetim kadrolarında kullanılabilecekken, maalesef bu fırsat dünya genelinde birçok kadına verilmemektedir. Cam tavan kavramının temelinde, kadınlara iletişim kurmanın zor olduğuna yönelik düşünceler, erkeklerin gücü elde tutmak istemeleri, belirli kişi ve gruplara karşı toplumda görülen önyargılar, özellikle de ırkçılık ve cinsiyetçilik bulunmaktadır. Bu yerleşik ve kalıplaşmış hiyerarşinin içine giren kadınlar veya azınlıklar, bir noktadan sonra cam tavanları kıramayarak veya kıramayacaklarına inanarak, kendi kendilerine de cam tavanlar çekmeye başlayabilmektedirler. Yani yerleşik sistemin çarkları arasına düşen bireyler, kimi zaman kendi kendilerine de engel olabilmektedirler. Örneğin, "Nasıl olsa yükselemem." veya "Başarılarım ne de olsa önemsenmeyecek." gibi özgüven eksikliği ve öğrenilmiş çaresizlik durumları, kişilerin kendi kendilerine engel olmasına sebep olabilir. Tabii ki bu tür bir psikoloji, gücü elinde tutmak ve statükoyu sürdürmek isteyenler için kolay bir bahanedir: "Sen kendi kendini engelliyorsun, yoksa çok rahat yükselirsin." gibi tutumlar, iş hayatının ve hiyerarşinin üst konumlarındaki kişilerin, kurumlarındaki ayrımcı kültürü bireye yıkmak için kullandıkları yalanlardan birisidir.

Cam tavanları kırmanın en önemli yolu, cam tavanların ve ne şekillerde tezahür ettiklerinin farkında olmaktır. Ne yaparsanız yapın, bu bariyerleri tek başınıza kırmanız belki imkânsız değilse de çok zordur; bu nedenle dayanışma ve aktivizm önem kazanmaktadır. Çalıştığınız kurumdaki cam tavanları tespit ettiğiniz anda, bununla ilgili olarak meslektaşlarınızla konuşmaya başlamalı, onların da fark etmelerini sağlamalısınız. Kısacası, cam tavan sendromunun sadece kurumlardan ya da işletmelerden kaynaklanmadığı, bunun aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğu unutulmamalıdır.

Fatoş Karaoğlu - Malatya