Baharın gelişiyle birlikte gezi rotalarının vazgeçilmez durakları olan Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli da birbirinden farklı lezzetler sizi bekliyor. Fırat bölgesinde mutlaka tatmanız gereken yemekleri sizin için derledik…
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Elazığ yemeklerinde hamur işleri de en az et yemekleri kadar çeşitli ve lezizdir. Kokusu ve görüntüsüyle bir kez tadanların müdavimi olduğu Balakgazi böreği, denenmesi şiddetle tavsiye edilen Elazığ yemeklerinden bir diğeridir.
Eti ve hamur işini bir arada sunan bir lezzet, canı çıtır çıtır börek isteyenler için idealdir. Galeta ununa batırıldıktan sonra kızartılan bu böreğin iç harcında ise kendine has inek peyniri ya da kaşar peyniri ve leziz kavurma yer almaktadır. Böreğin krep hamuru için un yumurta ve sütü çırpıp sıvık bir hamur elde edilir. Teflon tavaya yağı koyup hamurdan 1 kepçe döküldükten sonra tava sallanarak her tarafına hamuru yayıp, arkalı önlü pişirerek krepler hazırlanır. Tüm hamura aynı işlemi tekrarlanır ve içi için soğanları çok küçük doğrayıp yağda kavurduktan sonra üzerine kıymayı ekleyip pişirilir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Babuko, Tunceli yöresinin en meşhur ve en sevilen yemekleri arasında yer almaktadır. Yapımı biraz zahmetli olsa da bölge halkı tarafından çok sevilen bu yemek sofralardan eksik olmuyor.
Babuko’nun içeriğinde un, su, tuz, sarımsak, yoğurt ve yağda eritilmiş pul biber bulunmaktadır. Hazırlanan hamur, yuvarlak bir şekil verilerek fırınlanıyor. İyice pişen hamurun içi bir kaşık yardımı ile oyularak küçük parçalara ayrılıyor. Sonrasında damak zevkine göre sarımsaklı yoğurt veya yağda eritilmiş pul biber dökülerek servis ediliyor. Yöre halkı yemeği sofraya hamurun piştiği tepsi içerisinde getirip açılan oyuktan çatalıyla yemeyi tercih ediyor.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Halk dilinde lobik çorbası börülcelerden hazırlanan leziz bir başlangıç yemeğidir. İnce yeşil fasulyeye lobik adı verilen Elazığ’da, yörenin en lezzetli çorbalarından birisi olarak kabul edilmektedir. Börülceye benzeyen lobik, bir TV programı olan Masterchef’te yarışmacılardan lobik çorbası yapılması istendikten sonra Google’da en çok aranan tarif olmuştur.
Çorba kategorisinde yer alsa da ana yemek olarak da tüketilebilen lobik çorbası içerisinde börülcenin yanı sıra buğday, kuru fasulye, nohut gibi pek çok doyurucu kurubaklagil de ekleniyor. Elazığ yöresinde yetişen, börülceye benzeyen ve pamuk tarlasına ekildikten sonra elde edilen lobik ile yapılan bu nefis çorba, kalorisi düşük ve bol vitaminli bir yemektir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
İşkembe dolmasına Elazığ’da, kibe dolması denilmektedir. Mardin Mutfağı’ndan da esinlenen kibe dolması, kuzu ya da oğlak işkembesi kullanılarak yapılan et, pirinç, nane, yeni bahar ve isteğe bağlı olarak nohuttun konduğu yöresel lezzetlerden biridir. Bu dolma işkembe severler için harika bir lezzet olsa da bazılarının damak tadına hitap etmeyebilse de yiyenler, en lezzetli kibe dolmasının Elazığ’da yapıldığını iddia etmektedir. Bu sebeple yolu Elazığ’a düşenlerin mutlaka denemesi gereken yemeklerden biridir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Malatya yöresinde yetişen dalbastı kirazının yapraklarından yapılan “kiraz yaprağı sarması”, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiştir. Osmanlı döneminde saray mutfağında yerini alan ve “Padişah Yemeği” olarak da bilinen Dalbastı kirazının yaprağının kendine özgü bir aroması vardır.
Yapılışı ise diğer sarmalara göre farklı ve yöreye özeldir. Kiraz yaprakları sıcak suda 5 dakika bekletilerek haşlanır. Bulgurlar ise derin bir kaba alınıp üzerine sıcak su dökülerek 15-20 dakika bekletilir. Bulgurlar yumuşayınca içine un ve tuzu ilave edip tüm malzeme kıvam alıncaya kadar yoğrulur. Kiraz yaprakları, parlak kısmı alta gelecek şekilde açılır.
Hazırlanan bulgurlu iç bölüm yaprakların üzerine konulur ve ince olacak şekilde sarılır. Sarmalar tencereye yerleştirilip üzerine bir tabak kapatılır. Tencereye sıcak su ilave edilip pişirilir. Ayrı bir kapta yoğurt, yumurta ve un iyice çırpılır. Karıştırılarak kısık ateşte pişirilir. Küp küp doğranan soğanlar tereyağında karamelize olana kadar kavrulur. Pişen sarmalar yoğurtlu sosun içine aktarılır ve 10 dakika daha pişirilir. Tabaklara alınan sarmaların üzerine karamelize soğan gezdirilerek servis edilir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Tunceli bölgesinde ilkbaharda boy gösteren kenger bitkisinin otundan yemek, tohumlarından kahve ve kökündeki sıvıdan sakız elde edilmektedir. Böylesine işlevli bir bitkinin otu ile yapılan yemek ise dillere destan Kenger Kavurmasıdır.
Kengerler ilkbaharda taze iken toplanır ve büyük bir özenle temizlenir. İyice haşlandıktan sonra diğer tarafta yağda kavrulan soğanların içine haşlanmış kengerler ilave edilir. Kenger ve soğanlar iyice piştikten sonra üzerine yumurta kırılarak servis edilir. Bu doğadan gelen lezzeti deneyimlemek isteyenler için Tunceli’nin birçok yöresel lezzetini bir arada bulunduran lokantaları ve restoranları tercih edilebilir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Bingöl’ün sevilen geleneksel tatlarından birisi de, farklı yörelerde keledoş, geledoş gibi isimlerle bilinen Bingöl’ün lezzetli yemeği olan keldoştur. Yapımı pratik, tadı da bir o kadar lezzetli olan Keldoş yemeği, yörenin vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır.
Keldoş yemeği, pek çok yörede olduğu gibi Bingöl yöresinde de yaz mevsiminde tercih edilir. Un, su ve tuz karışımı ile elde edilen hamuru pişirilir. Pişirilen hamur küçük küçük parçalanarak üzerine sarımsaklı ayran ve tereyağı gezdirilir. Keldoş yemeğinin bu kadar az malzemeyle lezzette çığır açmasının sırrı yöre halkının hiçbir katkı maddesi kullanmadan yaptığı yoğurt ve tereyağında saklıdır.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Yapımı oldukça zahmetli olan şir yemeğinin ana malzemesi, taze taze yoğrulmuş hamurdur.
Şir yemeği hazırlanırken öncelikle un, tuz ve su karışımı ile bir hamur elde edilir. İçi açık bir rulo şeklinde tepsiye dizilen hamur bezeleri nar gibi kızarana kadar fırında tutulur. Damak tadına uygun olarak yoğurt ve taze köy tereyağı ile servis edilir. Tunceli’nin yöresel yemekleri arasında şirin önemli bir yeri vardır.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Yalancı mantının etsiz hali olarak tanımlanabilecek Sorina Pel, Bingöl’ün geleneksel mutfağındandır. Bingöl yöresinde sorina pel olarak bilinen lezzet, farklı bölgelerde sirina olarak da adlandırılmaktadır. Yapımı oldukça basit olan yemek halkı tarafından en çok bilinen ve sıklıkla tüketilen lezzetlerdendir. Ancak yapımı da bir o kadar zahmetlidir.
İçinde yufka, yoğurt, sarımsak, tuz ve tereyağı bulunmaktadır. İnce ince özenle açılan yufkalar sarılır, fırın tepsisine dizilir ve pişirilir. Yufkaların pişirilmesinin ardından üzerine sarımsaklı yoğurt ve tereyağı dökülerek servis edilir. Bingöl’e geldiğiniz zaman yöresel lezzetlerin yapıldığı birçok lokanta ve restoranda bu lezzeti deneyebilirsiniz.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Bingöl yöresinin içimizi ısıtan sıcacık lezzeti tutmaç çorbası, yörenin en sevilen çorbalarından biridir. Erişte, nohut ve mercimeğin güçlerini birleştirmesi ile ortaya çıkan tutmaç çorbası; el açması yufka ve yöre halkının doğal yapımı tereyağı ile hazırlanan sosuyla damaklara şenlik veren, yöre halkının kış mevsiminde sofralarının baş tacı yaptığı nefis bir çorbadır.
Hamur hazırlama ve kurutma işlemi ise Bingöl yöresinde, genellikle damlarda yapılır ve çatılara serilerek kurutulur. Güneşte kuruması gereken hamurun, kısa sürede kuruması ise biraz zordur. Güneşli havalarda yaz mevsiminde yapılan tutmaçlar, kışın ise lezzetli bir şekilde tüketilir.
Ayrıca Bingöl bölgesinde, punk adı verilen bir çeşit naneye benzer bir bitkiyi de, tutmaç çorbasının içine eklenir. Çorbaya harika bir tat verdiği belirtilir. Bol malzemesi ile tek başına dahi doyurucu olan çorba, özellikle kış aylarında soğuk havalarda tüketilebilir. Bingöl ilimizin geleneksel restoran ve lokantalarında özellikle kış mevsiminde denenmesi gereken bir lezzettir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
Türkiye’nin pek çok yöre mutfağında rastlanılabilmesi mümkün olan analıkızlı çorbasının Malatya mutfağında yeri her zaman farklı tutulmuştur. Malatyalıların neredeyse tamamına yakınının haftada en az birkaç defa tükettiği bu çorbayı, Malatya’da oldukça önemli bir yere sahiptir ve yöre mutfağının vazgeçilmez çorbalarından biridir.
Bulgur ve kıymanın yoğrulup içerisine kıymalı harç eklenmesi ile elde edilen sulu bir yemektir. Büyük köftelerin ana, küçük köfteler ve nohutların da kız olarak kabullenmesinden dolayı yemek bu ismi almıştır. Büyüklü küçüklü hazırlanan köftelerin ağır ağır pişmesiyle yapılan analıkızlı çorbasının ilk kaşıkta hemen tadını verdiği söylenir. Analıkızlı köftesi de denilen çorba ince bulgur taneleri ve çekilmiş kıyma ile bir araya gelerek büyüklü küçüklü köfteler haline getirilip hazırlanıyor. Yapılışı biraz zahmetli olsa da damakta bıraktığı tat ve içeriğindeki bulgurlar sayesinde hem besleyici hem de doyurucu olmasıyla öne çıkıyor.
Çoğunlukla evlerde yapılan bir yemek olsa da analıkızlı köftesini gerek Malatya şehir merkezinde gerekse ilçe lokantalarında bu yemeği bulabilmek mümkündür. Tiritli dolma köfte, akıtma köfte ya da analı kuzulu olarak da adlandırılan yemek farklı yörelerde yapılmaktadır. Malatya dışında Adana, Diyarbakır, Gaziantep ve Tarsus gibi yerlerde de tüketilmektedir.
Haberin Devamı İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...