Malatya'nın yükselen yüzü Orduzu, bir zamanlar Roma döneminin izlerini taşıyan Yumru Kilise ile tarihin derinliklerine açılan bir kapı gibi. Ancak bu sırlarla dolu kilise, sadece taşlarıyla değil, bölgedeki eski kemiklerle de adeta geçmişin şifrelerini veriyor. Yumru Kilise'nin yıkılan duvarları ve gömülü geçmişi, hala gizemini koruyor. Bu bölge, sadece tarih meraklıları için değil, bir zamanlar burada yaşamış olan Osmanlı tebaasının izlerini arayanlar için de eşsiz bir keşif fırsatı sunuyor.

Roma dönemine ait olan ve Ortodoks Kilisesi olarak inşa edilen Yumru Kilise, Bizans’ın son bulmasının ardından Osmanlı döneminde de kullanılmaya devam edilmiştir. Ancak ilginç bir detay vardır; buradaki Osmanlı tebaası, hala kiliseye sadık kalmış ve Türkçe konuşmuşlardır. Birçok kayıtta bu insanların, köyün kültürüne entegre bir şekilde yaşamaya devam ettikleri yer alır.

Bugün, Yumru Kilise’den geriye sadece bir duvarın yarısı kalmıştır. Diğer kısmı yıkılmış ve taşları dağılmıştır. Ancak, bu taşlar hala bölge halkı tarafından ev temellerinde ve bahçe duvarlarında kullanılmaktadır, adeta tarihin bir parçası olarak yaşamaya devam etmektedir.

Ayrıca, bölgedeki kemikler, buranın sadece bir kilise değil, aynı zamanda çok eski bir mezarlık olduğunun izlerini de taşıyor. Yöre halkı, buraya eski dönemlere ait kemiklerin bulunması nedeni ile "Orduzulular Gavur Mezarlığı" adını vermiştir.

Akçadağ'da Kozluca Camii’nin temeli düzenlenen törenle atıldı
Akçadağ'da Kozluca Camii’nin temeli düzenlenen törenle atıldı
İçeriği Görüntüle

Yumru Kilise'nin taşıdığı bu derin geçmiş, sadece arkeologları değil, tarih meraklılarını da cezbeden bir sır gibi hala bekliyor.

Muhabir: Hüseyin Canbay