Bugün, Türk gazeteciliğinin ve araştırmacı gazeteciliğin önemli isimlerinden biri olan Uğur Mumcu'nun 32. ölüm yıl dönümü. Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde, evinin önünde arabasına yerleştirilen bir bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. 32 yıl geçmiş olmasına rağmen, cinayetinin ardındaki sır hala aydınlatılamadı.

UĞUR MUMCU KİMDİR?

Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 tarihinde Kırşehir'de doğmuş ve ailesinin Ankara'ya taşınmasının ardından burada ilk ve orta öğrenimini tamamlamıştır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, araştırmacı gazetecilik kariyerine başlamış ve Türkiye'nin en önemli gazetecilerinden biri haline gelmiştir.

İLK YAZILARI VE İNCELEMELERİ

Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi" makalesiyle dikkatleri üzerine çekmiş ve bu yazısıyla Yunus Nadi Ödülü’nü kazanmıştır. Milliyet gazetesinde de inceleme yazıları kaleme almıştır. Ancak, 12 Mart 1971 döneminde, bir yazısındaki "ordu uyanık olmalı" ifadesi nedeniyle gözaltına alınmış ve Mamak Askeri Cezaevi’nde yaklaşık bir yıl tutuklu kalmıştır.

SÜREKLİ BASKILARA RAĞMEN DİRENEN BİR YAZAR

Mumcu'nun gazetecilik kariyeri, askerliğini tamamlamasının ardından profesyonelleşmeye başlamıştır. "Yeni Ortam" gazetesinde köşe yazarlığı yapan Uğur Mumcu, daha sonra Cumhuriyet gazetesinde "Gözlem" başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmıştır. Yazılarında, hukuksuzlukları, devletin gizli işlerindeki karanlık noktaları ve toplumsal adaletsizlikleri gündeme taşımıştır.

ÖNE ÇIKAN KİTAPLARI VE ARAŞTIRMALARI

Uğur Mumcu'nun yazdığı kitaplar da onun araştırmacı gazeteciliğinin önemli örneklerindendir. 1977'de yayımlanan Sakıncalı Piyade adlı kitabı tiyatroya uyarlandı. Ayrıca, Silah Kaçakçılığı ve Terör (1981), Rabıta (1987) gibi kitapları da dikkat çekmiştir. 1991'de yayımladığı Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925 adlı çalışması ise çok önemli bir araştırma olarak kabul edilmektedir.

GÖRÜLEN SUİKAST VE ARDINDAN GELEN GİZEM

Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmiştir. İlk başta İBDA-C ve Hizbullah gibi örgütler suikasti üstlenmiş olsa da, 30 yıl geçmesine rağmen cinayetinin üzerindeki sır hala çözülmemiştir. Suikastla ilgili ilk yargılamalar, Mumcu'nun ölümünden 7 yıl sonra başlamış ve davalar, Mumcu'nun öldürülmesinin yanı sıra Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un cinayetlerini de kapsamaktadır. Ancak, bu davada da tam bir sonuç alınamamıştır.

ANISINA KURULAN VAKIF VE AİLESİNİN MÜCADELESİ

Uğur Mumcu'nun eşi Şükran Güldal Mumcu, 1994 yılında, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nı kurarak eşinin mirasını yaşatmaya devam etmektedir. Ayrıca, Mumcu’nun oğlu Özgür ve kızı Özge, babalarının anısını yaşatmak için çeşitli çalışmalar yapmaktadırlar.

Malatya Elektrik Kesintisi: Malatya’da Elektrik Ne Zaman Gelecek? 28 Nisan 2025!
Malatya Elektrik Kesintisi: Malatya’da Elektrik Ne Zaman Gelecek? 28 Nisan 2025!
İçeriği Görüntüle

UĞUR MUMCU'NUN MİRASI

Uğur Mumcu, sadece bir gazeteci ve yazar olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin aydınlık geleceği için mücadele eden bir nefer olarak anılacaktır. Toplumun karanlık yönlerini cesurca aydınlatan, hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri gündeme getiren Mumcu, bugünün gazetecileri için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Kaynak: Haber Merkezi