Malatya'nın kırsal kesimlerinde, ölüm sadece bir kayıp olarak değil, aynı zamanda güçlü bir inanç ve gelenekler zinciri olarak kabul ediliyor. Yöre halkı, ölümün habercisi sayılan belirli işaretlere inanıyor. Örneğin, bir köpeğin gereksiz yere uzun uluması veya bir baykuşun evin damında ötmesi, halk arasında uğursuzluk ve ölümün habercisi olarak görülüyor. Ayrıca, rüyada evin orta direğinin yıkılması veya evin göçmesi, ölümle ilişkilendirilen işaretler arasında yer alıyor.

Malatya'da Cenaze Törenleri

Cenaze hazırlıkları, Malatya'nın geleneklerinde büyük bir titizlikle yapılır. Ölen kişinin çenesi bağlanır, gözleri açıksa kapatılır ve temiz bir yatağa alınarak "rahat döşeği" adı verilir. Cenaze, sağ yanı kıbleye gelecek şekilde yatırılır ve üzeri çarşafla örtülür. Evdeki pencereler açılarak havalandırılır, kefen hazırlanır ve cenaze, "teneşir" adı verilen tahtada yıkanır. Ölen kadının cenazesi, üzerine yazması atılarak özel bir tabuta yerleştirilir. Cenaze, bekletilmeden namazı kılınarak toprağa verilir.

Sağanak yağış CHP'li belediyeyi de vurdu: Bodrum katını su bastı Sağanak yağış CHP'li belediyeyi de vurdu: Bodrum katını su bastı

Cenaze defnedildikten sonra ölü evinde Kur’an okunur ve kadınlar tarafından ağıtlar yakılır. Malatya'da, "ağıtçı kadın" geleneği hala yaşatılmaktadır. Bu geleneğe göre, kadınlar kaybı derin bir şekilde yaşar ve ağıtlarla hüzünlerini dile getirirler.

Cenaze evinde, 7 gün boyunca yemek yapılmaz. Bu, "yemek verme âdeti" olarak bilinen gelenekle yas tutulur. Ölümün üçüncü veya yedinci gününde ise mevlit okutulur. Ölümden sonra gelen ilk dini bayram ise "ilk yas bayramı" olarak adlandırılır ve yakınlar, bu evde bayram ziyareti yapar.

Malatya'da bu gelenekler, toplumun bir araya geldiği, inançların güçlü bir şekilde yaşatıldığı özel bir süreç olarak devam ediyor. Ölüm, sadece bir son değil, aynı zamanda toplumsal bağların kuvvetlendiği bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

Muhabir: Hüseyin Canbay