Hz. Ali'nin Hikmet Dolu Sözleri: Ahlak, Bilgelik, ve Adalet
1. Ahlakın ahlaksızların elinde oyuncak olduğu bir toplumdan hayır bekleme.
2. Ahlakını güzelleştir ki, Allah hesabını hafifletsin.
3. Akıl kemale erdikçe söz azalır
4. Akıllı; şehvetten uzaklaşan, ahireti dünya ile değişmeyendir. Akıllı, yalnız ihtiyacı kadar ve delille konuşur, sadece ahiretinin ıslahı için çalışır.
5. Allah seni hür yarattı, tamah seni kul etmesin.
6. Amel eden cahil kişi, yoldan başka yerde yürüyen gibidir. Bu yürüyüşü ona, ihtiyacından uzaklaşmaktan başka bir şey kazandırmaz.
7. Ayıbın en büyüğü, sende olan bir ayıpla başkasını kınamandır.
8. Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.
9. Dikkat edin! Canınızın karşılığı ancak Cennet’tir. O halde canınızı ancak Cennet karşılığında satınız!
10. Dil pek keskin bir kılıçtır. Kan akıtmadan can yakar.
11. Dünyada iki kişinin rızasını almakta hırslı ol. Annen ve Babanın.
12. Dünyanın dokunuşu yumuşak fakat zehri öldürücüdür.
13. Düşünme ve sevinme! Zamanın sana ne sakladığı bilinmez.
14. Ey insan; senin için dün geçmiştir. Bir daha geri gelmez. Yarın ise kesin değildir. O halde dem bu demdir… İçinde bulunduğun anı iyi değerlendir.
15. Fakirin ihtiyacı zenginin israfı kadardır.
16. Fasık ve günahkâr kimselerle arkadaş olmaktan kaçın çünkü kötülük kötülüğe kavuşur.
17. Fazilet sahibinin kıymetini, ancak fazilet sahibi bilir.
18. Faziletlerin başı ilimdir.
19. Fazla yemek ve yemek üstüne yemekten kaçının. Zira fazla yiyen kimse fazla hasta olur.
20. Fırsat karınca yürüyüşü ile gelir, yıldırım hızı ile gider
21. Fırsat yaz bulutu gibi gelip geçer, elinize geçtiğinde faydalanmasını bilin.
22. Fikir çatışmalarından hakikat çıkar.
23. Fikir sahibi her şeyden ibret alır.
24. Gerçek yetim anadan, babadan yoksun olan değil, akıldan ve ahlaktan yoksun olandır.
25. Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanın bir anlamı yoktur.
26. Güzel bir karakter, güzel bir yüzden daha uzun ömürlüdür.
27. Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmayın ve onları azarlamayın.
28. Hayat iki günden ibarettir. Bir gün lehine, bir günde aleyhinedir. Gün lehine olduğunda şımarma, aleyhine olduğunda da daralıp feryad ü figan etme!
29. Her kişinin kıymeti, yapmış olduğu iyilikler miktarıncadır.
30. Her sırtını sıvazlayanı dost sanma, belki bıçaklayacak “Yer” arıyordur.
31. Hırs ve tamah, yorgunluk ve meşakkatin anahtarıdır.
32. Hızlı yükselenlere imreniliyor. Oysa en hızlı yükselenler toz, duman, saman ve tüydür.
33. Hiç kimsenin hatasını yüzüne vurmayınız. O hatayı işleyene hatasını, başka birini misal göstererek anlatınız.
34. İffet fakirliğin ziyneti, şükür de zenginliğin ziynetidir.
35. İkiyüzlü çıkarcı insanlardan uzak durmak çok zordur. Onlar yapmacık sevgilerini gösterip içlerinde kötülüğü saklarlar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi duyarlar ve sen bir şeyler verdikçe mutlu olurlar.
36. İlim hiçbir servet ile satın alınmaz. Onun içindir ki, bir cahil ne derecede zengin olursa olsun, en fakir bir âlim ile mukayese olunmaz.
37. İlim meclisi cennet bahçesidir.
38. İlim, insanı Allah’ın emrettiği şeylere götürür, züht ise o şeylere erişilmesini kolaylaştırır.
41. İyi niyetlilik gönle ferahlık, bedene esenliktir.
42. İyilikle emretmek, insanların en faziletli amelleridir.
43. Kendi çocuğunu edeplendirdiğin şeyle yetimi de edeplendir ve çocuğunun eğitimi için yararlandığın yerden yetim için de yararlan.
44. Kendini bilmeyen başkasını nasıl bilir?
45. Kendini cömertliğe alıştır ve her ahlakın en iyisini seç çünkü iyilik alışkanlık haline gelir.
46. Kendini tanımayan kimse kurtuluş yolundan uzaklaşarak cehalet ve sapıklık yoluna giriverir.
47. Kendisine edep yüklenen kimsenin kötülükleri azalır.
48. Kendisine edep yüklenen kimsenin kötülükleri azalır.
49. Kendisini beğenen ve kendisinden razı olan bir kimsenin kusur ve zaaf noktaları aşikâr olur.
50. Kendisini beğenen ve kendisinden razı olan kimse birçok üzüntü ve acı çeker.
51. Kınama ve azarlamada aşırı gitmek inada neden olur.
52. Kıskanç insan hiçbir zaman rahat ve huzur yüzü görmez.
53. Kıskançlık ateşin odunu yediği gibi iyilikleri yer.
54. Kıskançlık hastalıkların en kötüsüdür.
55. Kıskançlık insanın dünyasını karartır
56. Kıskançlık insanın kalbi ve sinirleri üzerinde kötü etkiler bırakır ve insanı hasta eder.
57. Kim bir işte halka öncü olursa, başkasını terbiyeye kalkmadan kendisini terbiye etmeli. Bu terbiye de diliyle öğüt vermeden önce, huyuyla öğüt vermek suretiyle olmalı. Nefsine muallim olup kendini terbiye eden kişi, insanlara muallimlik edip onları terbiye edenden daha fazla ululanmaya değer.
58. Kim bir şey ister ve peşine düşerse onun tamamını veya bir kısmını elde eder
59. Kötülükten çekinmek, iyi bir iş yapmaktan yeğdir.
60. Mal, harcandığı kadar sahibine ikramda bulunur. Kişinin yaptığı cimrilik kadar ona ihanet eder.
61. Memurlarınızın hareketlerini kontrol ediniz ve bunun için güvendiğiniz samimi kişileri kullanınız. Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap veriniz.
62. Müminin sevinci ve tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir.
63. Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır. Fazilet, gücü yettiğinde affetmektir.
64. Öfke kötü bir arkadaştır. Kusur ve çirkinlikleri açığa çıkarır, insanı kötülüğe yakınlaştırıp iyilikten uzaklaştırır.
65. Ölümü unutmak, kalbi paslandırır.
66. Sabır iki kısımdır: sevmediğin şeye sabretmek ve sevdiğin şeye sabretmek.
67. Sabır iki kısımdır; belaya sabır iyi ve güzeldir. Bundan daha güzeli, haramlara karşı sabırdır.
68. Sabır iki türlüdür: istemediğin, hoşlanmadığın şeye sabretmek ve sevdiğin, istediğin şeye sabretmek.
69. Sakın insanın iyisi ile kötüsünü bir tutma. Çünkü bu eşitlik, iyileri iyilikten soğutur.
70. Sana kızdığı halde, bir kötülükte bulunmayan insanı kendine arkadaş edin. Çünkü öfke insanın ahlakını ortaya çıkarır.
71. Sana niçin yaptığını sorduklarında utanacağın ve yalanlamaya kalkacağın işleri yapmaktan çekin.
72. Senden vazgeçene rağbet etme.
73. Sıkıntı ve musibetlere karşı iki şey ile Rabbine sığın; Sabır ve Namaz.
74. Sırlarını ona buna açıyorsan başına gelecek zilletlere razı ol.
75. Sırrını iki kimseden başkası bilmesin. Sen ve Rabbin
76. Söyleyene bakma, söylenene bak.
77. Söz dilinin sustuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.
78. Söz dilinin sustuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.
79. Söz ilaçtır; azı yaşatır, çoğu öldürür.
80. Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz, söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz.
81. Sözlerinin amellerinden sayıldığını bilen kimse, az konuşur ve ancak kendisini ilgilendiren şeyleri söyler.
82. Sözün gümüş olsa da, ey nefs sükût (suskunluk) altındır.
83. Sözün güzelliği, kısalığındadır.
84. Sözünde duramayacağın bir yerde söz verme ve kefaletine vefa edemeyeceğin yerde kefil olma.
85. Susmak ağırbaşlılığı artırır.
86. Susmak, sana ağırbaşlı bir elbise giydirir ve sonunda özür dileme zorundan korur.
87. Sükût yalan söylemekten ve başkalarını çekiştirmekten herhalde evladır.
88. Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lakin vatanınıza ve milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.
89. Şehvet bir kapıdan girer, akıl öbür kapıdan çıkar.
91. Şeref ve namus, en büyük hazinedir. Onlara malik olanlar, hayatlarını daima memnun ve mesut geçirirler.
92. Şeref ve soyluluk, yüksek özellik ve niteliklerden gelir, ataların çürümüş kemiklerinden değil.
93. Şerefine düşkün olan kötü cevap almaktan kendini sakınır. İnsanların davranışlarını düşünerek ve gözeterek onlarla uyum içinde yaşayan kendi kişiliğini de korur.
94. Şerefli ve önemli bir mevkiiniz olması için bilime sarılınız.
95. Şiddetli istek mutluluğun en büyük düşmanıdır.
96. Şu iki insanı asla unutmayın. İhtiyaç anında yanınızda olanı, zor zamanda yalnız bırakanı.
97. Şükür nimetlerin süsüdür.
98. Takva, dini ıslah, nefsi muhafaza eder ve mürüvveti süsler.
99. Yalancıların başlıca sıfatları şunlardır: önce sana diller döker, birçok şeyler vaat eder, sonra senden vazgeçer, daha sonra da arkandan senin aleyhine birçok şey söyler.
100. Yanlışını gününde görüp nefsine sitem edersen yanlışın faydaya dönüşür. Dünde kalan yaşam geçmişle yok olur gider.
101. Yapman gereken hayırlı, yararlı işleri yarına bırakma. Bakarsın yarın olur da, sen olmazsın.
102. Yaptığı günah bir işle öğünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.
103. Yaptığın iyilikleri ve sana anlatılanları gizle.
104. Yaşamın tecrübeleri doğru karar verebilmeyi öğretti, öyle ki artık beni bitirmeye, yok etmeye gelen şeyleri ben bitirip yok ettim.
105. Yeni ilmi şeyleri öğrenmekle, kalbinizin yorgunluğunu ve rahatsızlığını giderin çünkü kalpleriniz de vücudunuz gibi yorulur.
106. Yeni mal mülk edinmeden önce yığdıklarınızı kullanınız.
107. Yoksula yardımı dilenmeden yap. Sen onu el açmak zorunda bırakırsan, verdiğin sadaka ile onun sadakadan daha değerli olan haysiyetini satmaktan kurtarırsın.
108. Yoksula yardımı dilenmeden yap. Sen onu el açmak zorunda bırakırsan, verdiğin sadaka ile, onun sadakadan daha değerli olan haysiyetini satmaktan kurtarırsın.
109. Yoksullar bazen çok müşkül durumlarda kalırlar. Söyledikleri sözler ne kadar doğru olursa olsun, onları dinleyenler sözlerine kulak asmazlar.
118. Yüzünüze karşı yapılan şişirme övgüleri dinlemekten kendinizi koruyunuz çünkü onlar kalpleri kirletip ortalığa pis bir koku yayarlar.
119. Yüzünüze karşı yapılan şişirme övgüleri dinlemekten kendinizi koruyunuz çünkü onlar kalpleri kirletip ortalığa pis bir koku yayarlar.
120. Zalime gelip çatan adalet günü, mazlumun uğradığı cevir ve cefa mihnetinden çetindir. Şiddet son dereceyi buldu mu ferahlık gelir çatar. Bela halkaları tam
daraldı mı genişlik yüz gösterir.
121. Zaman bana karşı maske takındı, beni tanımazlıktan geldi, bilmedi ki ben güne saygılıyım ve talihsizliklerin en korkulusunu bile kolay şeymiş gibi karşılarım.
122. Zaman ibret aynasıdır.
123. Zaman kendine uymazsa, kendini zamana uyduranlar en akıllı kimselerdir.
124. Zaman uzasa, sonu gecikse bile sabreden mutlaka zafere ulaşır.
125. Zamanın icaplarına uymayanlar, sürüden ayrılmış koyunlar gibi geri kalırlar.
126. Zamanının bir kısmı maziye karıştı. Geride kalan günlerinin sayısı da belli değil, fırsat varken çalış.
127. Zayıfları ziyaret etmek alçak gönüllülüktendir.
128. Zenginlik gurbette bir vatan, fakirlik vatanda bir gurbet gibidir.