Parlakpınar, son günlerde basına yansıyan ölüm vakaları üzerine 'sarı serum'a ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, serumun ancak hekimin uygun gördüğü koşullarda uygulanması gerektiğini ifade ederek,

“Çünkü serumunda çeşitleri var. Bir defa hangi serum olacağına karar verilmesi lazım. İhtiyaç varsa; bulantı kusması, ağızdan beslenemiyordur, bilinç kaybı vardır, acil bir müdahale gerekliyse tabii ki serum kullanılabilir. İçerisine katılacak ilaç ya da minerallerin ve vitaminlerin ne olacağına çeşitli tahlillerden sonra karar verilmesi lazım. Eğer bir düşüklük varsa bunlar uygulanabilir. Yoksa bizim ilaçlarda en sık tercih ettiğimiz yol, ağızdan uygulanandır. Tablet, şurup ve kapsülleri biz ağız yoluyla uyguluyoruz”

dedi.

“Serumla ilgili birde uygulama hataları var” diyen Parlakpınar, şunları kaydetti:

“Birde uygulama hataları var. Serum uygulaması, toplardamardan verilmesi gereken bir uygulamadır. Dolayısıyla toplardamardan verilmesi gereken ilaç formu da buna uygun olmalıdır. Şunu kast ediyorum; bazı ilaçlar kas içi uygulamaya özgü ama toplardamarda verilecek ilacın sadece bu şekilde bu yol için üretilmiş olması lazım. İkincisi herhangi bir enfeksiyon olmaması için hijyen kurallarına çok dikkat edilmelidir. Hastada kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı olabilir dolayısıyla verilecek serum bunları artırabilir. Kalp yetmezliği varsa aşırı yüklenmeden dolayı ritim bozuklukları meydana gelebilir. Hatta kalp krizi bile olabilir. Dolaysıyla uygulanacak serumunun dakikada kaç damla gidebileceği bile hesapla yapılır. Bir diğer konuda ilaç etkilemişleri. Aynı serum içerisinde birden fazla ilacın kullanılacağı durumlarda; bunların geçimsizlik yapabileceği, birbirlerinin etkisini arttırabileceği, azaltabileceği, toksik etkilere yol açabileceği, yan tesirlerini artırabileceği de çok iyi düşünülmelidir. Dolayısıyla bunun eğitimini alan hekimlerdir, ihtiyaç varsa onlar karar verir. Halkımızın bu noktada bilinçli olması lazım. Asla ev ortamında bunu kendilerine uygulatmamalılar. Faraza böyle bir durum olduğunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurup, hiçbir durumu gizlemeden, kendilerine ne yapıldıysa söylemeleri lazım. Hastaneye geldiklerinde de hekime “Bana serum uygula” diyerek çok ısrarcı oluyorlar. Hatta “Sarı serum uygulayın” gibi hocalarımızı da baskı altında tutuyorlar.”

Serumum uygulanacağı koşullara da değinen Parlakpınar,

“Yani acil bir cevap istediğiniz zamanlarda ya da hastanın ağız yoluyla ilaç alması, beslenmesi mümkün olmadığı durumlarda, bilinç bulanıklığı, bulantı kusması ya da aşırı miktarda sıvı kaybı varsa bu durumlarda sıvı takviyesi yapılıyor, yapılmalı. Ancak böyle bir durum yok ise sadece gribal enfeksiyonlarda, mevsimsel etkilerde “Bir an evvel ayağa kalkayım, hayata, işime döneyim” düşüncesiyle serum talebiyle karşılaşıyoruz. Bunun bilimsel literatürde karşılığı yok. Halkımız özellikle içinde sarı görmek istiyorlar. O sarı rengi oluşturmak için çeşitli B vitamin kompleksleri katılıyor. Bir anlamda “Şifa, fayda göreceğim” beklentisiyle bir talepleri oluyor. Ama gerçek anlamda ağız yolu açıksa bu şekilde bu ilaç ya da vitaminleri kullanmak lazım. Israrcı olmamaları ve hekime bırakmaları lazım çünkü bunun eğitimini alan hekimlerdir. Hastane ortamında bile olsa ki acil bir durum olduğunda çünkü alerji yapabilir. Solunum yolu tıkanıklığıyla başlayan kalpteki ritim bozukluğu dahil olmak üzere son hadiselerde şahit olduğumuz üzere ölüme kadar gidebilir. Burada da acil müdahale önemli. Acil müdahaleyi de yapacak kişi yine hekimdir. Bu ortam yine hastanedir. Bu müdahale ancak hastane ortamında sağlanabilir. Dolayısıyla ihtiyaç varsa tahliller, hastanın tıbbi öyküsü sonrası hekim karar verecektir ve hekim gözetiminde hastanede uygulanmalıdır”

diye konuştu.

Deprem korkusuyla nasıl baş edilir?
Deprem korkusuyla nasıl baş edilir?
İçeriği Görüntüle

Muhabir: Ferdi Durdu