Malatya 12 Nisan gecesi yaşanan zirai don afeti, 50 binden fazla ailenin geçim kaynağı olan kayısının rekoltesini sıfırladı. Çiftçinin tek gelir kaynağının bir anda yok olması beraberinde gözleri TARSİM’e çevirdi.

 İşte Malatya’nın acı TARSİM notu!

Malatya’da  19 bin 500 adet TARSİM poliçesi kesildiği ve  bu poliçelerin sadece 8 bin 720’sinin kayısı üreticisine ait olduğu bilgisinden yola çıkarsak  kayısı üreticisinin sadece yüzde 20’sinin ağaçlarını sigortalattığını görüyoruz. Üstelik sigorta yaptıran üreticilerin çoğunun sigorta poliçeleri sadece doluyu kapsıyor.  Zirai donun kapsam dışı kaldığı bu poliçelerin düşüklüğü bir hayli düşündürücü.

Peki, Malatya’da sigortalılık oranı nasıl? Çiftçi TARSİM’e neden sıcak bakmıyor? TARSİM mevzuatı çiftçiye ne diyor? Tüm sorunların cevabı YASEL Sigorta sahibi Enver Kiraz’da…

Çiftçi, neden TARSİM’den kaçıyor?

Malatya’da sigortalılık oranının çok düşük olduğunu söyleyen Kiraz, özellikle kayısı üreticisinin  TARSİM’e gitmekten çok çekindiğini vurguladı. Kiraz bunun nedenini adım adım şöyle açıkladı:

Bayraktar Malatya’da: “Büyük üzüntü içindeyiz” Bayraktar Malatya’da: “Büyük üzüntü içindeyiz”
“Birincisi, poliçelerin fiyatı çok yüksek.  Afaki rakamlar çıkıyor. Devlet destekli o olduğu ifade ediliyor ama ona  rağmen poliçe bedelleri çok yüksek. Bu kadar yüksek olmaması gerekiyor.
İkincisi, çiftçi randıman alamıyor. Bahçeye gelen eksper; bir sene fizyolojik dökülme bir sene verim düşüklüğü deyip gidiyor. Yani çiftçi poliçesinin karşılığını alamıyor.
Üçüncüsü, TARSİM’den geri dönüşler çok düşük kalıyor. Örneğin çiftçi  donda  poliçelerin ancak üçte birini geri alabiliyor. Yani 100.000 TL ürün  sigorta ettirdiğinde onun 3 katına en fazla geri alabiliyor. Yüzde 100’ü yansa bile 300.000 TL geri alım yapıyor. Tam kiloya göre vermiyorlar. Verim düşüklüğünden vesaire sayıyorlar.
Dördüncüsü, gelen eksperler gerçekten adaletsiz davranıyorlar. Adaletsiz davrandıkları için de çiftçi çoğu donda, doluda para alamıyor. Bundan dolayı tabii çiftçi TARSİM’den uzaklaşıyor. Çiftçi uzaklaşınca da böyle afetlerde sigortalılık oranı yüzde 15-20’lerde kalıyor.
Bir diğer neden de şu, örneğin 5 yıl üst üste çiftçinin bahçesi don vuruyorsa 5 yıl üst üste eğer sigortadan para alıyorsa altıncı yıl yaptırdığında hemen hemen hiç para alamıyor. Onun için yaptırmasının bir anlamı kalmıyor. Bu da yine çiftçiyi uzaklaştıran bir neden.”

Ne olursa, çiftçi TARSİM’e gider?

Çiftçilerin ürünlerini sigortalatması için TARSİM sisteminin Meclis’ten yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çeken Enver Kiraz, sözlerini şöyle sonlandırdı:

Çiftçiyi sigorta yapmaya yönlendirmek için TARSİM’de  iyileştirme yapılması lazım. Mutlaka Meclisin  bunun içeriğini değiştirerek poliçeleri daha uygun yapılabilecek, cazip bir seviyeye  getirmesi gerekiyor. Aksi halde bu oranlar hep düşük kalacak, çiftçi doğal afetlerde mağdur olmaya devam edecek.

 

Muhabir: Belgizar Abiri Şimşek