Van Gölü’ndeki su seviyesinin düşmesi, bölgedeki tarihi kalıntıları ortaya çıkararak büyük bir arkeolojik keşif fırsatı sunuyor. Yapılan drone çekimleri, Urartu dönemine ait kalıntıların yanı sıra, geçmiş medeniyetlerin izlerini taşıyan yapıların da gün yüzüne çıktığını gösteriyor.

Son yıllarda etkili olan kuraklık ve azalan yağışlar, gölün su seviyesinin düşmesine neden oldu. Bu durum, daha önce su altında kalmış olan tarihi yerleşim alanlarının ve yapılarının görünür hale gelmesine yol açtı.

 Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, konu hakkında yaptığı açıklamada, göl altındaki kalıntıların tarihçiler ve uzmanlar tarafından incelenmesi gerektiğini vurguladı. Elmastaş,

“Van Gölü Havzası’nda ciddi bir kuraklık gözlemleniyor. Bu durum, tarih öncesi yerleşim alanlarının gün yüzüne çıkmasına neden oluyor,”

 dedi.

Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol ise Ahlat kıyı şeridindeki su altı kalıntılarının geçmişte de bilinen yapılar olduğunu belirtti.

“Bu alanın isminin değiştirilerek yeni keşifler gibi tanıtılması yanlış. Burada birçok medeniyetin izleri bulunmakta,”

 dedi. Birol, Van Gölü’ndeki kalıntıların araştırılması için Konya Selçuklu Üniversitesi Su Altı Arkeoloji Bölümü uzmanlarının bölgeye gelmesi gerektiğini ifade etti.

Gölün çekilmesiyle birlikte, tarihi yollar, ev kalıntıları ve taş yapılar gibi birçok yaşam izine ulaşıldığını dile getiren Birol,

“Burada geçmişten günümüze birçok medeniyet yaşamış. Bizler, bu kültürel mirasa sahip çıkmalıyız,”

diye ekledi.

Van Gölü, hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleri ile bölgenin önemli bir parçası olmaya devam ediyor. Geçmişe dair izlerin gün yüzüne çıkması, arkeolojik araştırmalar için büyük bir fırsat sunuyor.

Muhabir: Haber Merkezi