Dostoyevski der ki; “sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil; o kişide bilmediğim bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.”
İlk olarak sizlere sevgi kelimesinin anlamını açıklamak istiyorum; Sevgi gözle görmediğimiz, elle tutamadığımız ama varlığını her zaman hissettiğimiz soyut bir kavramdır. Sevgi, karşındaki kişiye değer verdiğini hissettiren, his veya birine hissedilen derin bağlanma duygusu olarak da tanımlanabilir. Sevgi sözcüğünün tanımı kişiden kişiye değişebilen öznel bir ifadedir. Sevginin pek çok çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitli türden olan sevgilerin büyüklüğü de birbirinden farklıdır. Sevgi insanları bir arada tutan, birbirlerine bağlayan ve derinden duyulan en büyük histir. Sevgi etrafımızdaki insanlara değer verdiğimizi gösteren birer semboldür…
Yani, yüreğiniz ne kadarına yetiyorsa, o kadar sevmelisin. Ve onurlu olmalı gelişler. Bir kadının ona oluşu, bir erkeğin adam oluşu gibi asil ve olgun… Omuzların dik, alnın açık tüm kalbinle gelmelisin, ne kadarına yetiyorsa yüreğin, yettiği kadar sevmelisin. Aklını başından alacak kadar değil, aklı başında olacak kadar sevmelisin. Senden çok onun ihtiyacı olan bir şeyi ona vermişsen, bu bir hediyedir. Ondan çok senin ihtiyacın olan bir şeyi ona vermişsen, işte bu sevgidir.
Çünkü gerçek sevgi, merhamet, neşe, sakinlik. Sevgi dolu iyilik, dostluk ve emektir. İnsan taşıdığı ve yaşadığı duygularla değer kazanmaktadır. Sevmek duygusu da insana verilmiş en güzel ve anlamlı duygulardan bir tanesidir. Sevgi, sadece insana mahsus bir duygudur. Bu duyguyu, en mükemmel şekliyle yaşayabilen sadece insandır. Diğerlerine mutluluk verebilmektir. Ancak siz mutluysanız başkalarına mutluluk verebilirsiniz. Kendinizi kabullenip sevdiğinizde başkalarına da mutluluk vermeniz mümkün olur. Şüphesiz ki gerçek sevgi, insanın kendini sevmesiyle var olabiliyor. Unutmayalım ki; Nasıl seveceğini bilmeden sevmek, sevdiğimiz kişiyi yaralar.
Şöyle ki; Birinin bizi anladığını, olduğu gibi gördüğünü hissetmek, hepimizin ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Sevgi öğrenilen dinamik bir etkileşim olduğu için, çoğumuz anlayış (ve yanlış anlayış) sistemimizi küçük yaşta başkalarından kopyalayarak öğreniriz. Sevginin anlayışla iç içe olduğunu anlayabilmek gerekiyor önce. Her ne olursa olsun yanında olacağını, seni seveceğini bilerek kendin olmaktır. Oysaki sadece ve sadece anla, bu her şeyden daha değerli. Eğer ilişkinin içinde anlayış, merhamet ve Acımı, Acısını, Acıları anlama isteği var ise, işte o zaman her türlü mucize mümkün. Hayata ve sevgiye böyle derinlemesine bakabilirsek ne güzel olur…
Şöyle ki; Hayatta ne kadar başarılı da olsak, ne kadar mevki, makam sahibi de olsak, sevgi olmadan gerçek mutluluğu yakalayamayız. Hep bir eksiklik hissederiz. Çünkü ruhumuzu besleyen: kendimize, çevremize, hayata karşı duyduğumuz sevgidir. Yaşam sevgi olmadan hiçbir şey ifade etmez. Hayatta, sevgi ve aşk yürek işidir. Sevmek, Elele tutuşmak, bir tende dolaşmak değildir. Aşk; Gönül vermektir, ömür vermektir, daha çok güven vermektir. Sevgimiz ne kadar fazla ise, mutluluğumuz o kadar artar, sevelim sevgimizi paylaşalım, büyütelim…
Kısacası; verdikleri sevgiyi tam ölçüsünde geri almak isteyenler, ciddi düş kırıklığına uğrayacaklardır, sevgi eşit miktarda ölçülüp dağıtılamaz. Der ünlü yazar! Hayatta bedeli olmayan en büyük hazine sevgidir. Sağlıklı ve sorunsuz toplum için aranan en büyük değerler saygı, sevgi ve dayanışma olmaktadır…
Hayatınızda sevginin daim olması ile sağlıcakla ve sevgi ile…